"وحدتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • birliği
        
    • Yalnızlığını
        
    Bana sokulunca yanına eğildim ve onların Birleşik Arap Emirliği hükümdarları olduğunu, ülkesinin gelişimi ve birliği için uğraştıklarını anlattım. TED بينما انحشرت بجانبي، انحنيت وفسرت لها أن هؤلاء هم حكام الإمارات العربية المتحدة الذين عملوا بجد للإرتقاء بأمتهم والحفاظ على وحدتها.
    İşte bu yüzden Afganistan'daki birliği hala onu arıyor. Open Subtitles لهذا وحدتها البحرية في "أفغانستان" مازالوا يبحثوا عنها.
    Paula'nın birliği saldırıya uğramış. Open Subtitles وحدتها كانت تحت هجوم
    Onun Yalnızlığını ve Big Ben büyüklüğündeki biyolojik saatini istismar ederek zaten yeterince zarar verdin. Open Subtitles لقد سببت ما يكفي من الأضرار حتى الآن استغلال وحدتها ، و ساعتها البيولوجية المشابهة لـ(بيج بين)
    Yalnızlığını teskin edecek birini mi arıyordu? Open Subtitles "وكانت تسعى لأن تخفف من وحدتها"
    Bu onun birliği. Open Subtitles -هذه وحدتها.
    Yalnızlığını benimle paylaşmak istemişti. Open Subtitles لقد أرادت أن تشاركني وحدتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more