İkiniz oraya Yalnız gidemezsiniz. Çok tehlikeli. | Open Subtitles | وأنتم لا يمكنكم الذهاب لهناك وحدكم إنه خطر جدا |
Eğer kadınlar hakkında bu kadar çok şey biliyorsanız niye Cumartesi günü Gas'n' Sip'te Yalnız başınıza bira içiyorsunuz. | Open Subtitles | أعلم أنه لديكم خبرة في النساء لماذا أنتم هنا وحدكم يوم السبت, بلا أي أمرأة في الأرجاء ؟ |
Yalnız kaldığınızda, onu kendin öldürdün Kahinlerin, kimliği belirsiz katilin öldüreceğini gördüğü şekilde. | Open Subtitles | حينما أصبحتم وحدكم قتلتها بنفسك بالطّريقة نفسها التي رآها المتنبؤون كما فعلها القاتل المجهول بالضبط |
Aynı zamanda bu zorluklara tek başınıza göğüs germek zorunda olmadığınızı | TED | وتذكرون أنفسكم بأنه ليس عليكم مواجهتها وحدكم. |
Siz film insanları önemli şeyleri sadece kendiniz yapıyor sanıyorsunuz... | Open Subtitles | أنتم صناع الأفلام تعتقدون أنه وحدكم من تقومون بعمل مهم |
Artık tek başınasınız, ne haliniz varsa görün! | Open Subtitles | منذ الآن أنتم وحدكم |
Biliyorum' Yalnız olacaktınız' Gidiyorum' Gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم، أنا أعلم.. وحدكم أنا ذاهب، أنا ذاهب |
Sizinle Yalnız konuşsam daha iyi olur. | Open Subtitles | في الواقع، ربّما يجدر بي التحدّث إليكم وحدكم |
Ben Cate'in evine gidiyorum sizi Yalnız bırakayım. | Open Subtitles | اتعلمون ماذا أنا سأذهب إلى كيت وأتركم يارفاق وحدكم |
Fakat güvenliğiniz için, evde Yalnız başınızayken kapıları kilitli tutun ve yabancılara kapıyı açmayın, tamam mı? | Open Subtitles | أريدكم أن تبقيوا بابكم مغلق.. حينما تكونوا بالمنزل وحدكم ولا تفتح الباب لغريب قط، حسنًا؟ |
Kızlar oraya Yalnız gitmiyorsunuz. | Open Subtitles | دعينا نحل هذا،عند قبر آلي الساعه العاشره،احضري حقيبة مايا. لايجب ان تظهروا بذلك الوقت وحدكم يارفاق. |
Oraya Yalnız giderseniz ilk hamleleri sizi bulmak olur. | Open Subtitles | سوف تذهبون وحدكم.. خطوتهم الاولى سوف تكون اصطيادكم |
Hemen çantamı alıp sizi Yalnız bırakacağım. | Open Subtitles | سأحضر حقيبتي فحسب، و ثم ساترككم معاً وحدكم. |
Bak, ben, yani, sizi tek başınıza bırakmaktan rahatsızım. | Open Subtitles | أنظروا, أنتمتعلمون, أني لست مرتاحة لترككم وحدكم هنا يا رفاق |
Şimdi büyüdünüz, tek başınıza, ruhlarınız ve komşularınız adına sorumlusunuz. | Open Subtitles | أنت الان كبرت أنتم وحدكم مسؤولون عن أرواحكم و أرواح جيرانكم |
Vermiş olduğunuz o büyük partiden sonra... burada tek başınıza kalmanız konusunda içim rahat etmiyor. | Open Subtitles | بعد تلك الحفلة الكبيرة التي اقمتموها لا اشعر بالراحة لكونكم يا رفاق وحدكم بلا اشراف, هل فهمتم؟ |
Bugün bütün ağır işlerinizi kendiniz yapmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليكم القيام بعملكم وحدكم |
Ben aç değilim, kendi yemeğinizi kendiniz hazırlayın! | Open Subtitles | لست جائعة لذلك أنتم وحدكم على العشاء |
Tek başınasınız. | Open Subtitles | إهتموا بأنفسكم وحدكم |
kendi başınıza iş yapmaya hazır olmadığınızı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم يا رفاق أنّكم لم تكونوا مستعدين للعمل وحدكم. |
Ama sonra kendi başınızasınız. | Open Subtitles | ولكن بعدها، ستكونون وحدكم فى المواجهة |