"وحدنا من" - Translation from Arabic to Turkish

• sadece
• tek

Bazen bir durumdan sorumlu oluruz, suçlanacak kişi olduğumuz için değil sadece o durumu değiştirebilecek kişiler olduğumuz için.
أحياناً نكون مسؤولين عن شيءٍ ما ليس لأننا الملامون عنه ولكنّنا وحدنا من يستطيع تغييره.

Babam seyahate çıkarken Toussaint'a sadece dışarı çıktı dedirtir, evde iki kadının yalnız olduğu anlaşılmasın ister.
أبى كلف مدام توسنت أن تقول أنه بالخارج أثناء سفره حتى لا يعرف أحد أننا وحدنا من المضحك أن تشك فى مفتش مثلك

Bundan sonra sadece biz ayıcıklar Varız.
بالطبع أنت لا تريد سنكون نحن الدببة وحدنا من الآن فصاعداً

Silah yok uyarısı bir tek bize mi yapıldı?
أنحن وحدنا من جاءته التعليمات بعدم جلب أسلحة؟

Belki de tek ortada kalan biz olmamışızdır.
لعلّنا لم نكن وحدنا من ترك عالقاً؟

İnsanlıktan, ahlaktan, vicdan azabından nasibini almamış şüpheliler yakalandıklarında onları sadece bizim anladığımızı düşünürler.
الجناة، يخلون من اى اخلاق انسانية، ندم، عندما يمسكون غالبا ما يعتقدون اننا وحدنا من نفهمهم

Bayılma olayının nedenini sadece biz soruşturmuyoruz galiba.
لا أعتقد أننا وحدنا من نحقق في سبب حدوث الإغماء

Meğer bir şeyler yapan sadece biz değilmişiz. Evet.
وتبيّن أنّنا لسنا وحدنا من يصنع شيئاً ما.

Hiç kimse bizden önce de sunmuş olamayacak çünkü ne zaman olacağını bilen sadece biz olacağız.
ولا أحد سيعرض الخبر قبلنا لانة وحدنا من يعلم مالذي سيحدث

Bu yeteneklere sahip olan sadece biz değiliz.
لسنا وحدنا من يملك تلك القدرات.

Uğraşan başkaları da var. Ama sadece biz kuşkonmaz kullanıyoruz.
ولكن نحنُ وحدنا من يستخدم الهليون.

İyi zaman geçiren sadece biz yokuz.
لسنا وحدنا من نمضي وقتاً رائعاً

Bundan faydalananlar sadece biz değiliz.
نحن لسنا وحدنا من سيجنى الفوائد

Ancak dosyanın peşinde olanlar sadece bizler değildik.
لكن لم نكن وحدنا من يبحث عن الملف

Biliyor musun insanları toprağa gömenler sadece bizler değiliz.
أتعلم نحن لسنا وحدنا من نقوم بدفن الناس

Tedavi yanı başımızda ama onu arayan sadece bizler değiliz.
"الترياق في متناولنا، لكنّنا لسنا وحدنا من نسعى إليه"

Herbirinin önemini tek başımıza takdir ederiz.
"ونحن وحدنا من نختار أهمية أياً من تلك الأحاسيس."

O kapıdan bir tek biz girebiliriz.
نحن وحدنا من سيمر من هذا الباب

Görünüşe göre onu arayan bir tek biz değiliz.
من الواضح ، اننا لسنا وحدنا من يبحث عنه

Hayır, tek vaaz veren biz değiliz.
لا، لسنا وحدنا من يعظ الناس