Sandra ise elbise ve topuklu ayakkabı giyiyordu ve makyaj yapmıştı. | Open Subtitles | حسنا كين كان يرتدي كنزة وحذاء تنس ساندرا كانت ترتدي فستانا |
Objelerden bazıları bir bardak su, bir manto, bir ayakkabı, bir gül. | TED | من ضمن بعض الأجسام يوجد كأس ماء ومعطف وحذاء ووردة. |
Yeni toplarla ayakkabı almıştım. Bana detayları anlatmak zorunda. | Open Subtitles | لقد اشتريت كرة وحذاء جديدين إنه مدين لي بالتفاصيل |
Hayır, haki rengi giysi giyen, elleri kelepçeli, tek ayakkabılı başka biri. | Open Subtitles | كلا ، إنّه رجل آخر يرتدي الكاكي ويرتدي قفازات يدوية وحذاء واحد |
En pahalı elbiseyi, ayakkabıları ve makyajı seçeceğim. | Open Subtitles | ساحصل على أغلى فستان وحذاء ومكياج لانه سيدفع ذلك |
Sen ve senin o aptal kuralların, ve dede ayakkabıların en azından seni kurtarmam için gözlerinin içine bakmama izin ver. | Open Subtitles | أنت بكل قواعدك الغبية وحذاء الرجل العجوز. فدائماً ما أنقذتني بتلك النظرة في عينيك. |
Takım elbise, beyaz eldivenler ve rugan ayakkabılarıyla balık tutuyordu. | Open Subtitles | فى رحله صيد يرتدى بدلة وربطة عنق قفازات بيضاء وحذاء من الجلد |
Bana giysi ayakkabı ve Tanrı aşkına yiyecek verin, belgenizi yazarım. | Open Subtitles | وحذاء بحق السماء، أطعمنى ودعنى أمتطى هذا الجواد قليلاً، وستحصل على شهاداتك |
Güzel. Bu arada bana yeni bir gömlek, pantolon ve ayakkabı lazım. | Open Subtitles | رائع، سأحتاج إلى قميص جديد، وسروال جديد وحذاء جديد |
Pek çok el ve parmak izi var. Bir ayakkabı teki, gözlük. Ayrıca katledildiğine inanmıyorum. | Open Subtitles | هنا آثار للأيدي وحذاء مفقود ونظارات ولا زلت أعتقد أنها لا زالت على قيد الحياة لأنه لن يقتلها في السـيارة |
Kahverengi saçlı, ela gözlü, ve son görüldüğünde üzerinde şort, spor ayakkabı, ve gri-beyaz bir ceket varmış. | Open Subtitles | إنّه بنّي الشعر وعسلي العينين وشوهد للمرّة الأخيرة يرتدي شورتاً ، وحذاء رياضي وسترة رماديّة وبيضاء |
Sakin olun beyler. Sadece tıraş oldum ve yeni ayakkabı aldım. | Open Subtitles | أهدئوا، أنها مجرد قصة شعر جديدة وحذاء جديد. |
Skolyoz korseni görüyorum ve ortopedik ayakkabı ve sarkık gözle arttırıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أرى دعامة ظهر وعين متخاذلة وحذاء بالي |
Mısır kadar sarı saç. Altın kadar saf bir ayakkabı. | Open Subtitles | وشعر أصفر لونه مثل لون الذرة وحذاء صافي مثل نقاوة الذهب. |
Yanlarında 12 yaşında uzun çoraplı ve okul ayakkabılı bir kız varmış. | Open Subtitles | بصحبتهم فتاة بعمر الثانية عشر ذات جوربين طويلين وحذاء مدرسة الأحد. |
1.80 boyunda, kahverengi saçlı, pembe tişörtlü mavi pantolonlu ve sarı ayakkabılı. | Open Subtitles | بطول 6أقدام، شعر بني، قميص وردي بنطال أزرق وحذاء أصفر |
Chicago'dan ıslak sakallı ve kirli ayakkabılı bir yabancı.. | Open Subtitles | غريب مبتل بالمطر من شيكاغو، بلحية مبللة وحذاء متسخ... |
Bir fuları, keçe şapkası, kahverengi ayakkabıları, gömleği ve göğüs cebinde küçük mavi bir mendili vardı. | Open Subtitles | ووشاح, مع قبعة, وحذاء بنى . وقميص مع منديل صغير ازرق فى الجيب الصدرى . |
Sen ve senin o aptal kuralların, ve dede ayakkabıların en azından seni kurtarmam için gözlerinin içine bakmama izin ver. | Open Subtitles | أنت بكل قواعدك الغبية وحذاء الرجل العجوز. فدائماً ما أنقذتني بتلك النظرة في عينيك. |
25. doğum günümde, baban benim karşıma, üzerinde sadece uzay kaskı ve ay ayakkabılarıyla çıkarak sürpriz yaptı. | Open Subtitles | في عيد ميلادي الخامس والعشرين أباك فاجئني بالظهور لاشيء عليه عدا قبعة فضاء وحذاء القمر |
Yeşil ceket, yeşil gömlek, yeşil pantolon, yeşil pabuç. | Open Subtitles | سترة خضراء، قميص أخضر، بنطال أخضر، وحذاء أخضر |