Öyle görünüyor ki sen sadece Agra'ya değil ülkeye de yabancısın! | Open Subtitles | يبدو أنك لست جديداً على آغرا وحسب بل على البلادِ أيضاً |
Aslında bakarsan, sadece izin almakla da kalmadım seninle görüşmek için ısrar ettim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لم أمنح الإذن وحسب بل أصريّت على أن أقابلكِ اجتماعياً |
Kashi sadece benim ilk eşim değil... Aynı zamanda arkadaşım ve sırdaşım. | Open Subtitles | كاشى ليست زوجتى الاولى وحسب بل هى صديقتى و محل ثقتى ايضا |
sadece herbir parçayı nasıl taramam gerektiğini anlamakla kalmayıp,... | Open Subtitles | لذا فلا يتعيّن عليّ أن أعرف كيفية فحص كل قطعة وحسب بل يتعيّن عليّ كذلك |
sadece bu anları kaçırmakla kalmayıp onları koru... | Open Subtitles | ولكن علاوةً على ذلك, أنك فوّت.. أنه تبيّن لها في نهاية المطاف.. أنها لم تفوّت ذلك وحسب, بل وأنها لم تكن هنالك لـ.. |
Bu mesajı kaydetmekle kalmadım, ...egzersiz yaparken dinlemek için i-pod'uma da attım. | Open Subtitles | لم أسجل هذه الرسالة وحسب,بل أضفتها الى الآي بود الخاص بي كموسيقى أثناء التمرين |
sadece bu bölük için değil abin için de bir yüz karasısın. | Open Subtitles | أيها اللعين, لست مصدر عار للفرقة وحسب بل لأخيك أيضًا |
Bir üniversiteye. sadece mutantlar için değil, insanlar için de. | Open Subtitles | جامعة، ليست للمنحولين وحسب بل للبشر أيضًا |
sadece aynı kanı paylaşmıyoruz aynı zamanda aynı menfaatleri paylaşıyoruz. | Open Subtitles | لا نتشارك الدماء ذاتها وحسب بل نتشارك المصالح ذاتها أيضًا |
Fakat yaşamanın sadece zor olduğunu değil aynı zamanda tehlikeli olduğunu da öğrendim. Çünkü Kuzey Koreli mülteciler Çin'de yasa dışı göçmenler olarak | TED | لكنني سريعاً ما إكتشفتبأنه لم يكن صعباً وحسب بل وخطر جداً أيضاً بما أن اللاجئين من كوريا الشماليةيُعدون في الصين |
Oyun alanı geri dönüşümlü tekerlekler ve ayrıca inşa edilen sulak alanlarla birleştirildi ki bu alanlar sadece nehrin suyunu temizlemez, aynı zamanda sel baskınlarından da korur. | TED | الساحة بنيت باستخدام عجلات معاد تدويرها ويرافقها هور اصطناعي الذي لا ينظف مياه النهر وحسب بل يحافظ عليها حين تفوض. |
Anayasayı, gerçeği tahrif ederseniz... sadece bir kasabayı değil, Amerikan ruhunun bir parçasını da yok edersiniz. | Open Subtitles | إذا تلاعبت بالحقيقة وبالرئيس والبلاد والدستور أنت لا تقتل بلدة وحسب بل جزء كبير من روح أميركا سيدي |
Şunu iyi anla ki, sadece beni değil, onu da öldürüyorsun. | Open Subtitles | أفهم أمراً. لست تقتلني وحسب. بل تقتلها أيضاً. |
Sonra insanlar seni kabul etmekle kalmayıp yeteneklerinden dolayı seni övecekler. | Open Subtitles | وبعدها لن يتقبلكِ الناس وحسب بل سيثنوا على قدراتكِ. |
Lağımdan sağ kurtulmakla kalmayıp serpilmişsin gübre içinde. | Open Subtitles | لم تنجُ من المعركة وحسب بل كافحت ووصلت لمكانة جيدة أيضًا |
Referans aldığın her dosyada sadece başarılı olup katili adalet önüne çıkarmakla kalmadım aynı zamanda hem kanunlara hem de temsil ettiğim bölüme son derece saygılı davrandım. | Open Subtitles | ،في كل قضية أشرت إليها ،لم أجلب القاتل للعدالة بنجاح وحسب بل قمت بذلك بأقصى حد من الإحترام للقانون |
Çözemediğimle kalmadım... | Open Subtitles | ولم أعجز عن كشفه وحسب بل.. |
Benim hayalim, kendin için değil ülken için madalya kazandığında gerçekleşecek. | Open Subtitles | سيتحقق حلمي إن لم تجلبي الميدالية الذهبية لنفسك وحسب بل لبلادك أيضًا |
Kralın olduğu için değil, hala onu sevdiğin için... daha derinden. | Open Subtitles | ليس لأنه ملكك وحسب بل لأن حبك له أعمق |