"وحياتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • onun hayatı
        
    • yaşamayacağı
        
    • Ve hayatı
        
    Şimdiyse onun hayatı tehlikede. Open Subtitles وأنقذت كوين. لقد أنقذتك أنت. وحياتها على المحك الآن.
    Bir damla sayesinde onun hayatı benim olacak. Open Subtitles نقطة واحدة من هذا وحياتها ستصبح ملكى
    O zaman artık hayatta olmazdı. onun hayatı önemli. Open Subtitles إذاً، لفقدت حياتها، وحياتها مهمّة!
    Yaşayıp yaşamayacağı tamamen sana bağlı, dostum. Open Subtitles موتها وحياتها يعتمد عليك يا صديقي
    Yaşayıp yaşamayacağı tamamen sana bağlı, dostum. Open Subtitles موتها وحياتها يعتمد عليك يا صديقي
    Federaller Irene'in daha fazla şey bildiğini düşünüyordu, Ve hayatı tehlikedeydi. Open Subtitles اعتقد المحققان أن آيرين كانت تعرف أكثر مما كانت تظن تعرفه. وحياتها كانت فى خطر.
    O bir yetim. Daha yeni kardeşini kaybetti. onun hayatı berbat Stefan. Open Subtitles إنّها يتيمة، وفقدت أخاها وحياتها مزرية يا (ستيفان)
    onun hayatı, onun hayatı. Open Subtitles حياته, وحياتها
    İnsanlara yardım etme konusunda yeni Ve hayatı berbat. Open Subtitles إنها جديدة في مسألة مساعدة الناس, وحياتها مقرفة
    Kendinden yaşlı bir adama aşık olan bu Amerikalı kız o kadar çaresiz Ve hayatı o kadar boş ki onun yanında olabilmek için her şeyi deniyor. Open Subtitles هذه الفتاة الأمريكية واقعة في الحب مع هذا العجوز، بائسة للغاية وحياتها فارغة جدًا وأنّها ستفعل أيّ شيء
    Bir partiye gitti Ve hayatı tamamen değişti. Open Subtitles ذهبت لحفلة وحياتها تغيرت للأبد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more