Sizi muhtemelen benimle yalnız kalmamak için çağırmıştır. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه دعاكم إلى هنا كيلا يضطرّ للبقاء وحيداً معي |
Böylece, benimle yalnız kalmak istediğinde özel konutuna giriş çıkış yapabilecektim. | Open Subtitles | حتى يكون لدي تصريح دخول لمسكنه الخاص حينما يريد أن يكون وحيداً معي |
benimle yalnız kalmanın seni sıkacağını düşünemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنك ستضجر جداً... من بقائك وحيداً معي. |
Belki de benimle yalnız kaldığın için sinirli olan sendin. | Open Subtitles | ربما كنت أنت المتوتر لكونك وحيداً معي |
benimle yalnız kaldığın için teşekkürler, Çikolata. | Open Subtitles | "شكراً لبقائك وحيداً معي يا "شوكو |
JR, benimle yalnız kalmaktan korktuğunu ima etti. | Open Subtitles | جي آر), ضَمِنَ بإنك ستكون) خائفاً أن تكون وحيداً معي |