Teşekkürler; ama, babamı burada yalnız bırakamam. | Open Subtitles | شكراً لك، لكنني لا أستطيع ترك أبي وحيداً هنا. |
Çocukken yazlarımı burada yalnız geçirirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيتُ الكثير من الوقت وحيداً هنا عندما كنت صغيراً |
burada yalnız kalmak istemiyorum, Bea. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون وحيداً هنا يا بي |
Said'in delikte kaldığı her gün, burada yalnız kalacaksın demektir. | Open Subtitles | في كُل يوم يبقى فيه (سعيد) في الحَجز هوَ يومٌ تكونُ فيهِ وحيداً هنا |
Seni burada yalnız bırakmak, Booth. | Open Subtitles | -لن أتركك وحيداً هنا يا (بوث ). |