Ama gerçek aşkım tarafından kurtarılmam gerekiyordu, bir dev ve evcil hayvan tarafından değil. | Open Subtitles | لكن يجب أن يكون حبي الحقيقي هو من ينقذني وليس بواسطة أوجر وحيوانه الأليف |
Bu zengin içerikli kan Shahuri'ye gerekli olan protein ve demiri sağlıyor ve onun ödülü ise hayvanın kendini çok çabuk yenileyecek olması. | Open Subtitles | هذا الدم الغني يُعطي شاهوري البروتين الاساسي والحديد. وحيوانه الثمين سيُشفى بسرعة. |
Amcan öldüğünde "son arzusu ve dokunacı"nı duymak için gitmeliyiz demiştin.* | Open Subtitles | عندما توفي خالك لقد قلت يجب أن نذهب لسماع وصيته الاخيرة وحيوانه المغطى الاليف في مصاصه |
Karanlık Lord'a ve bu uyuz kediye güvenmen son derece ölümcül bir hata, kalleş kardeşim. | Open Subtitles | .. هذا خطأ قاتل يا أختي الخائنة أن تضعي ثقتكِ في سيّد الظلام وحيوانه الأجرب هذا |
Başkan ve köpeğine saldırdığını düşünürsek o lanet Pterozor'u değil. | Open Subtitles | الذي هجم على الرئيس وحيوانه الأليف |
Vay, vay, vay. Küçük insan ve evcil hayvanı. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، حسناً البشري الصغير وحيوانه الأليف! |
Büyüdüğünde mucit ve robot yapımcısı olmak istiyor, en sevdiği renk yeşil, en sevdiği hayvan bir oturuşta kendi ağırlığının %80'i kadar yemek yiyebilen komodo ejderi. | Open Subtitles | ويريد أن يصبح مخترعاً وصانع روبوتات عندما يكبر ولونه المفضل هو الأخضر (وحيوانه المفضل هو تنين (كومودو الذي يستطيع تناول ما يعادل 80 بالمئة من وزنه في وجبة واحدة |