O zamanlar, çok şaşırdım ve endişelendim. | Open Subtitles | في تِلك اللحظة.. كنتُ مندهشه جداً وخائفه ولكن |
Korkmuş, yalnız ve kime güveneceğini bilmemenin nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف كيف يبدوا ان تكوني وحيده وخائفه وعدم معرفة بمن تثقي |
Ondan ve yaptığım şey yüzünden hep korkuyordum. | Open Subtitles | كنت دومآ خائفه منه وخائفه مما فعلت |
Senden ve kendimden korkuyorum... | Open Subtitles | أنا خائفه منك ، وخائفه من نفسي. |
Jodi, şaşkın ve ürkmüş bir durumda doğum yapıyor. | Open Subtitles | جودي في المخاض . وهي جداً متوتره وخائفه |
Kızdın, öfkelendin ve korkuyorsun, farkındayım. | Open Subtitles | بام افهم انكِ غاضبة ومحبطة وخائفه |
Bir hafta için Miraval'a gidiyorum ve babanın etrafında olmaktan korkuyorum senin de peşinden gelmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | .أنا فى طريقى ل "مارفال" لعدة أسابيع أنا خائفه من مجرد وجودى بجوار والدك وخائفه أيضا من أن يسعى خلفك |
Ona aşık oluyorsun ve biteceğinden korkuyorsun. | Open Subtitles | إنتِ تقعين في حبه وخائفه من انه سينتهي |
Yalnız başına ve korkuyordur. | Open Subtitles | انا وحيده وخائفه |
İkiniz için de çok çaresizdi ve korkuyordu. | Open Subtitles | كانت مكتئبه وخائفه على كليكما |
Yalnız ve korkmuş. | Open Subtitles | وحيده وخائفه |