Burdaki Epidemiyoloji uzmanları size bunun Amerika'da bir yıl içinde bu hastalığa yakalananların sayısının yarısı olduğunu söyleyecektir. | TED | وخبراء الاوبئة سوف يقولون لك ان هؤلاء ال300 شخص هم نصف من يصابون بنفس مرضي كل عام في الولايات المتحدة الامريكية |
Bazı diplomatlar, şehir uzmanları ve konuyla ilgili diğer uzmanlar 21. yüzyılın güvenliğini şekillendirecek 40 ila 50 arası kırılgan şehir olduğunu söylüyorlar. | TED | الآن، بعض الدبلوماسيين ومختصو وخبراء التنمية، يتحدثون عن 40 إلى 50 ولاية هشة ستؤثر على الأمن في القرن 21. |
Burada başta yapay zeka uzmanları ve veri bilimciler olmak üzere ne düşündüğünüzü biliyorum. | TED | أعرفُ ما يفكرُ فيه الكثير منكم يا رفاق، خاصةً علماء البيانات وخبراء الذكاء الاصطناعي هنا. |
Çünkü kısmen, rahim kasılmalarını izlemek için ona bu ağır kemerleri takacak teknisyen ve uzmanlar gerekmekte. | TED | وجزء من هذا لأن ذلك يتطلب فنيين وخبراء ليضعوا هذه الأحزمة المشدودة حولها ليراقبوا تقلصات الرحم. |
Yüzlerce rötuş görevlisi, ışıklandırma ve makyaj uzmanları vardı. | TED | كان هناك العشرات من الفنيين وخبراء الإضاءة وخبراء التجميل |
Çevreciler, küresel sağlık uzmanları ve hayvan hakları aktivistleri 50 yıldır insanlara daha az et tüketmeleri için yalvarıyor. | TED | لمدة 50 عامًا، وعلماء البيئة وخبراء الصحة العالمية وانصار الرفق بالحيوان يتوسلون الناس بأكل لحوم أقل. |
Ayrıca metallurji uzmanları penetre edilemez bir gövdesi olduğunu keşfettiler.. | Open Subtitles | وخبراء المعتدن قد وجدته هيئة ضخمة منيعة. |
Bunlar Katar istatistik kurumunun uzmanları, ve en önemli etkenlerin şunlar olduğunu söylüyorlar: "İlk evlenme yaşının yükselmesi, Katarlı kadınların eğitim seviyelerinin artması ve daha fazla kadının iş hayatına katılması." | TED | هؤلاء هم علماء وخبراء في الجهات الحكومية في قطر، ويقولون أن أهم العوامل هي: "زيادة سن الزواج الأول، زيادة المستوى التعليمي للمرأة القطرية ودمج المزيد من النساء في القوة العاملة ". |
Karşınıza antropologlar, psikiyatrlar, partikül ve kan uzmanları çıkaracaklar. | Open Subtitles | لديهم علماء بعلم الإنسان ... وأطباء نفسانيون وخبراء جسيمات .... وخبراء دم |
Bu noktada, bu yaz, herkes -- bilim insanları, spor bilimcileri, dayanıklılık uzmanları, nörologlar, benim ekibim, Bonnie -- bunun imkansız olduğunu söylediler. | TED | وفي هذه النقطة، بحلول فصل الصيف، الجميع-- العلماء وعلماء الرياضة وخبراء التحمل وأطباء الأعصاب وفريقي الخاص، بوني -- قالوا بأن ذلك مستحيل. |
Bizler şimdi kitabı yayımlanmış yazarlarız, gençlik programı yapan insanlarız, travma uzmanları ve silahlı şiddeti önleme avukatlarıyız ve TED konuşmacılarıyız, -- (Gülüşmeler) ve iyi babalarız. | TED | نحن الأن كتاب لهم مطبوعات ومطوري برامج للشباب وخبراء صدمات ودعاة لمنع عنف السلاح، ومتحدثي TED و -- (ضحك) وأباء جيدون. |
Daha önce üç aylık rapor hazırmalamak için günlerce vakit harcayan sağlık çalışanları şimdi aynı raporları birkaç dakika içinde hazırlıyor ve dünyanın dört bir yanından sağlık uzmanları bunu nasıl yaptığımızı öğrenmek için Malavi'ye geliyor. | TED | الآن، عمال الرعاية الصحية الذين كانوا يقضون أياماً وهم يحصرون ويعدون التقارير الربعية أصبحوا يصدرون نفس التقارير خلال دقائق، وخبراء الرعاية الصحية من جميع أنحاء العالم أصبحوا يأتون إلى ملاوي ليتعلموا كيف فعلنا ذلك. |
Ve esrar uzmanları. | Open Subtitles | وخبراء لحشيش القنبِ. |
Askerler, diplomatlar, uzmanlar, siyasi danışmanlar ve gazeteciler... | Open Subtitles | جنود ودبلوماسيون وخبراء ومستشارون سياسيون، وصحفيون |
Pentagon'daki uzmanlar türünü belirleyemedi. | Open Subtitles | وخبراء وزارة الدافاع .لم يتمكنوا من تحديد مصدرها |
Taşı bir tarafıma koydum ve küresel ekonomimizin nasıl işlediğini anlamak için yöneticiler, uzmanlar, bilim adamları, ekonomistlerle konuşarak yeni bir öğrenme macerasına çıktım. | TED | وضعته جانبا وبدأت رحلةً جديدة ً من التعلم، تحدثتُ مع رؤساء تنفيذين وخبراء وعلماء وخبراء اقتصاديين لأفهم كيف يعمل إقتصادنا العالمي. |
Dedektif ve uzmanlar şu sıralarda delilleri inceleyerek Tom Haviland'ın aleyhinde bir dosya hazırlıyorlar. | Open Subtitles | المخبرون وخبراء forensics يُدقّقُ في الدليلِ a هذه الساعةِ، يَجْعلُ حالتَهم ضدّ الممثلِ توم هافيلند. |
Aynı zamanda işkencede uzmanlar. | Open Subtitles | وخبراء فى التعذيب أيضآ. |