Böylece objeleri çıkardım ve icat ettiğim türlerin kendi taksonomilerini yarattım. | TED | وأخرجت الأشياء إلى الحياة، وخلقت تصنيفي الخاص للنماذج التي اخترعتها |
Biliyorum çünkü burkulmayı ben yarattım. Migreni de ben yarattım! | Open Subtitles | أنا أعلم ذلك لأني خلقت الالتواء وخلقت صداع الشقيقة أيضاً إنها صنيعتي |
Sonrasında Selfridges tarafından onlar için bir dizi camekan yapmam istendi. Böylece, camekanlarından birinin iç kısmına bir sauna yaptım ve küçük dekorlar yarattım - camekanların içinde benzerleri kullanarak canlı sahneler, ve tüm camlar buharlı. | TED | بعد ذلك طلبوني في سياف بريدجيز لاقوم بعمل سلسلة من الشبابيك لذا بنيت حمام ساونا في واحد من شبابيكهم, وخلقت مشاهد صغيرة-- مشاهد حية مع متشابهات في الشبابيك, والشبابيك كلها كانت رائعة |
Ve belediye başkanı ile senin aranda gerginlik yarattım. | Open Subtitles | وخلقت التوتر بينك وبين العمدة |