"وخوف" - Translation from Arabic to Turkish

• ve korku
• korkuyu
• korku ve
• Sadece korku

Hayal edebileceğiniz gibi... burada çok fazla kargaşa... ve korku yaşanıyor.
و كما تتصوّر فقد كان هناك تشويش كثير هنا وخوف

Bunu aşağılanma ve korku ile sonsuz uykunuzun kutsanmış huzuru için sunuyoruz.
ها نحن نقدم هذه التضحية في خضوع وخوف طمعاً في نيل رضاكم والتقرب إليكم

4 Ekim 1957'de, tüm dünya dehşet ve korku içinde Sovyetler Birliği'nin ilk insan yapımı uydusu Sputnik'i uzaya göndermesini izledi.
في الرابع من أكتوبر 1957 شاهد العالم برهبة وخوف إطلاق الاتحاد السوفييتي لسبوتنيك، أول قمر صنعه الإنسان في العالم للفضاء.

Birinin cinsiyeti gibi mukaddes birşeyle oynamak, tanrı ile oynamaktır, ve felaketleri ve korkuyu yaymaktır.
لعب مَع الشّيء الذي مقدّس كجنسِ شخص ما، يَلْعبُ الله، ومرض وخوف منتشر.

O Duneadain'e tuttuğu kadar kin ve korkuyu başka hiçbirşeye karşı tutmamıştı.
حمل لهم مزيد من الكراهية وخوف أكثر

Meryem'in korku ve endişeleri, yerini... gurur ve hikmete bırakmıştı.
توجس وخوف مريم العذراء يهب الفخر والعزيمة

Hayattaymış çünkü babasının sözlerine kulak verip korku ve karanlık içerisinde sıradan bir şekilde yaşayıp gidiyormuş.
كانت كذلك لأنها استمعت لوالدها، وعاشت حياتها في رتابة، وظلام، وخوف

Sadece korku ve folklor.
إنه فلكلور وخوف

"özlem ve korku, genç ve güzel bedeninde savaşıyordu."
شوق وخوف سارا بجسدها الجميل الغض

Makaklarla karşılaşmak saygı ve korku karışımı rahatsız edici bir duygu yaşatır.
هذا اللقاء مزيج مضطرب وقار وخوف.

Halkta sadece batıl inançlar ve korku hakimdi.
ما كان لدي الناس كان خُرافة وخوف.

Sana bir şeyler dedim, konuşmalar yaptım ama hepsinin altında sadece tahminler, umut ve korku var.
أقدم لك كلمات، أقدم لك خطابات لكن... أسفل كلّ ذلك، ليست سوى تخمينات، أمل وخوف.

Cehalet ve korku görüyorsun.
سترين جهلاً وخوف.

Utanç ve korku dolu yaşamlara son. Ortaya çıkın.
"في خزي وخوف لفترة طويلة جداً، اخرجوا"

Piyasada birkaç aydır devam eden çalkantılar ve dünya ekonomisi konusundaki korkuyu New York Bankasının çöküşü izledi.
أنهيار بنك (نيويورك) الفيدرالي يتبعه بضعة اشهر من تزعزع في الأسواق وتقلب وخوف في الأقتصاد العالمي.

Karbojen, karbondioksit ve oksijen gazı karışırsa beynin boğulma hissi yaratır ve vücudun yoğun bir şekilde korku ve kaygı tepkisi gösterir.
أجل، الكربوجين، مزيج من غازيّ ثاني أكسيد الكربون والأكسجين قد يوهم عقلك بأنك تختنق، فيخضع جسدك لحالة قلق وخوف شديدين.

Japon kökenli Amerikan vatandaşı olan, Japon Amerikalılara şüphe, korku ve tamamen öfke ile bakılmaya başlandı. En basit bir şekilde çünkü bizler Pearl Harbour'u bombalayan insanlara benziyorduk.
اليابانيون الأمريكيون، مواطنون أمريكيون من أصل ياباني، كانوا مراقبين بشك وخوف وكره مطلق لأننا ببساطة صادف أننا كنا نبدو مثل الناس الذين قصفوا ميناء بيرل هاربر.

- Sadece korku.
وخوف أيضاً