"ودمرت" - Translation from Arabic to Turkish

• mahvetti
• yok etti
• ve o maço
• yok edildi
• yok ettiniz

Benazir Butto başbakan olduğu zaman, bir kadın olmasına rağmen, burada kadın karşıtı Taliban'ı yarattı, ve toplumu mahvetti.
عندما كانت بناظير بوتو رئيسة الوزراء على الرغم من أنها أمرأة أوجدت مناهضة لنساء طالبان هنا ودمرت المجتمع

Annem çılgına döndü, onunla yattı ve evliliğini mahvetti.
غضبت أمي كثيراً أقامت معه علاقة ودمرت زواجه

Bu cümleyi bir zamanlar üniversitede duymuştum. Hayatımı mahvetti.
سمعت هذه الجملـه بـ الجامعه مره ودمرت حياتي

İki düzine kadar Lycan dün gece sığınaklarımızdan birine saldırıp yok etti.
قوة من عشرون مستذئب هاجمت ودمرت واحدة من مهاجعنا ليلة أمس.

1996 yılında Interstate 10 Tremé mahallesine iniş yaptı, 326 siyahi sahibi olan işletmenin, 300'den fazla meşe ağacının yerini aldı, bölgenin en başarılı siyahi ticari bölgesini etkili bir şekilde yok etti, nesiller arası serveti bozdu ve ülkenin en eski Afrika kökenli Amerikan mahallesinin kumaşını gerçekten çözdü.
في عام 1966، على الطريق السريع 10 هبطت على حي تريمي، وشردت 326 شركة مملوكة للسود، وأكثر من 300 شجرة بلوط حية، ودمرت فعليًا المنطقة التجارية السوداء الأكثر نجاحًا، مما أضاع الثروة التي تنتقل بين الأجيال وحقًا فككت نسيج أقدم حي أفريقي أمريكي في البلاد.

Hepimizi hastaneye kapadın ve o maço akıl oyunlarınla işimizi bitirdin.
وضعتنا جميعاً في المستشفى ودمرت أعمالنا بألاعيبك النفسية.

Evet, Ağustos Medikal'e ait tüm fotik stimülatörler yok edildi.
أجل.. جميع الصور الطبية الخاصة بمؤسسة "اغسطس قد استدعيت ودمرت

Albay Casey, anladığıma göre Bay Bartowski'yi kurtardınız Bilgisayar küpünü ele geçirdiniz ve Dayanak'ın operasyon karargâhını yok ettiniz, öyle mi?
أيها العقيد "كيسي" هل سأفهم بأنك انقذت السيد "بورتاسكي" وأستعدت مكعب التداخل ودمرت قاعدة عمليات "فولكوم"؟

Sonra ablam yaşadığı çizgi romandan çıkıp hayatımı mahvetti.
حتى ظهرت أختي وأخذتني لهذا المكان الذي يعيشون به ودمرت حياتي

Fahişelerle görüşmeye başladım bu evliliğimi mahvetti...
... بدأت في رؤية عاهرات و ... ودمرت زواجي ...

Fakat şunu söyleyebilirim ki, onlar mahvetti ve değersizleştirdi her şeyi.
ودمرت الريح كل شيء

Bu durum, ailemi mahvetti.
و، اه، ودمرت عائلتي.

Ve her şeyi mahvetti.
ودمرت كل شيئ

Lilith bana göründü ve sahte bir Tanrı gibi tapındığım yaratıcımı yok etti.
لقد أتت (ليليث) إليّ، ودمرت صانعي، الذي كنت أبجله كإله زائف.

Ve beni neredeyse yok etti.
ودمرت لي تقريبا.

Senin dijital üretimin olan kız Hiro Nakamura'yı kurtarıp kaleyi yok etti. Sonra bir şekilde buraya geldi.
قد حررت (هيرو ناكامورا) ودمرت القلعة وانتهى بها المآل بطريقة ما إلى هنا

Çok zaman kaybettik. Bombamız yok edildi.
أضعنا الكثير من الوقت ودمرت القنبلة اللتي بحوزتنا

Bir kaç gemi kurtulmayı başardı ama dokuz kruvazör... ve üç asker taşıyıcı gemi yok edildi.
تمكنت بعض السفن من الفرار، ولكن تسعة طرادات ودمرت ثلاث ناقلات جنود.

Daha önce bir sabit disk yok ettiniz mi?
هل سبق ودمرت قرص صلب؟