Ayrıca önemli, bu hareketler daha barışçıl ve demokratik bir toplum sağlıyordu. | TED | ونوعياً، فهي تؤدي إلى خلق مجتمعات مسالمة وديمقراطية بدرجة أكبر. |
Amerikan işçi sınıfı on yıllardır sendika aidatlarını ödüyor ve bu aidatlarla, sendikalar bizim için onurlu, düzgün ve demokratik iş yerleri inşa ediyor. | TED | تدفع الطبقة العاملة في أمريكا الرسوم للنقابات على مدى عقود، وتبني لنا النقابات بهذه الأموال أماكن عمل كريمة ولائقة وديمقراطية. |
Adil ve demokratik olarak. | Open Subtitles | بطريقة نزيهة وديمقراطية |
Yani özgür ve demokratik Abuddin için ölenlere sırtını döndü. | Open Subtitles | على أولئك الذين ماتوا من أجل (عبودين) حرة وديمقراطية |