Yendiğim kişileri yenmek istedi. Sonra en iyisi olmak için, bana kafa tuttu. | Open Subtitles | ودَّ هزم أولئك الذين هزمتُهم، ثم أن يتحداني ليغدو الأوّل بلا منازع. |
Askerler onunla konuşmak istedi ama ben dedim ki... Tanıdığı biriyle konuşursa daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ودَّ الجنود محادثتة، لكنّي ارتأيت أنّه من الأفضل أن يحادثه شخص عرفه |
Sadece on yaşındaydın. İşi kolaylaştırmak için evden uzakta olmanı istedi herhalde. | Open Subtitles | غالبًا ودَّ إخراجك من المنزل لتهوين الأمر على نفسه. |
Sana söylemek istemişti ama ben izin vermemiştim. | Open Subtitles | ودَّ إخبارك، لكنّي منعته. |
Cade sadece yardım etmek istemişti. Ama çok ileri gitmişti. | Open Subtitles | "ما ودَّ (كيد) إلّا تقديم المساعدة، لكنه تجاوز حدّه" |
Viktor sana düzgün bir hediye vermek istedi. | Open Subtitles | (فيكتور) ودَّ إعطاءك هدية ملائمة. |