-Tamam, o herifin adı Max, ve Aaron'la birlikte RISD'e gitmiş. | Open Subtitles | حسنا , ذلك الشاب اسمه ماكس وذهب الى ر.ي.س.د مع آرون |
Evinin olduğu sokakta yürüyüşünü izlemiş, ışıkları söndürmüş, dükkânı kapayıp evine gitmiş. | TED | شاهدها وهي تمشي في الشارع نحو بيتها، أطفأ الأضواء وأغلق المحلّ وذهب إلى بيته. |
Adam parayı aldı ve evden çıktı. İtalya'ya gitti sanırım. | Open Subtitles | صاحب المكان أخذ المال وذهب إلى إيطاليا، على ما أظن. |
Erkek Libya'ya çalışmaya gider yada ailesine yiyecek getirme sözüyle | Open Subtitles | وذهب الرجال لليبيا للعمل اوهاجروا لساحل العاج بحثا عن عمل |
Yoksa kirli paramı elmas küpe ve altın dişe yatırırım. | Open Subtitles | كلمة زيادة ، سأخذ مال المخدرات القذر وسأشتري لنفسي ألماس وذهب |
Kadın: Şimdi, çocuğun iyileştiğini ve okula gittiğini söylüyor. | TED | المرأة: الآن، إنها تقول أن طفلها قد تحسن وذهب اليوم إلى المدرسة. |
Mehmet şehre girdi ve doğruca en büyük ödül olan, muhteşem kilise Ayasofya'ya doğru ilerledi. | Open Subtitles | أخذ محمد الفاتح طريقه إلى المدينة وذهب مباشرة إلى المعلم الأكثر شهرة بها الكنيسة الرائعة الفخامة أيا صــــوفيا |
Randy'i trende bıraktım, başka bir klübe gittim ve o şimdi ölü. | Open Subtitles | تركت راندي على متن القطار، وذهب إلى ناد آخر، والآن هو ميت. |
Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. ve gitti. | Open Subtitles | ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه |
Bir gece bir ses duymuş, ve bakmaya gitmiş. | Open Subtitles | ذات ليلة، سمع صوتاً وذهب لكي يتحقق من الأمر. كانت الساعة 4: 00 |
Hastaymış galiba ve tedavi olmak için komşu köye gitmiş. | Open Subtitles | هو يفترض بأنه كان مريض. وذهب إلي القرية المجاورة للعلاج... |
Ona Jake'i ve ufaklığı anlattım. Emmett'in yanına gitmiş olmalı. | Open Subtitles | أخبرتهُ عن جايك والولد الصغير, وذهب إلى إيميت |
Sonra kız arkadaşına gitmiş ve o uyanıncaya kadar polisler aracı bulmuş. | Open Subtitles | ... وذهب إلى صديقته، وحينما أستيقظ كانت الشرطة قد وجدت الشاحنة ... |
Mağaralarda ne olduğunu hepsi biliyordu ve bir gün içlerinden biri dışarı çıktı ve gidip gerçek dünyayı gördü, geri dönüp diğerlerine anlattı. | Open Subtitles | كل مايعرفونه، هو مايوجد في الكهف، وفي أحد الأيام خرج أحدهم من الكهف.. وذهب للخارج و.. |
Sonra uyandığında, ...banyoya gider ve bir daha onu görmem. | Open Subtitles | ثم نهض وذهب إلى الحمام, ولم أشاهده قط مجدداً ، لا أفهم الأمر |
Şeytan bana kendi oğlumu katledersem işkencesiz geçecek bin yıl ve sonsuz altın teklif etti. | Open Subtitles | لقد عرض علي لوسيفير 1000 سنة أعذّب كيف أشاء وذهب لا ينتهي ,إن ذبحت إبني |
Ve görev süreniz boyunca, oldukça az rahibin gelip gittiğini söylediler. | Open Subtitles | وقالوا أن عددا قليلا من القساوسه أتى وذهب خلال فترة توليك المنصب |
-...ve doğruca bayanlar tuvaletine girdi. - Bayanlar tuvaleti mi? | Open Subtitles | ـ وذهب إلى حمام السيادات مباشرةً ـ مرحاض السيدات؟ |
O gece eski odamda yatağıma gittim ve hayatımdaki her şeyin düzeldiğini düşündüm. | Open Subtitles | وذهب تلك اللية الى ,الفراش في غرفتي القديمة بالتفكير بكل شيء .في حياتي بانه تم اصلاحه |
Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. ve gitti. | Open Subtitles | ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه |
Gitme zamanı gelince ışıldayacaktır. Şimdi göle kaçtı. | Open Subtitles | حين حان وقت الذهاب باتت خجولة وذهب للبحيرة لتحضر المياه |
Ama Clyde o öğleden sonra, cam negatifin tam ortasını geçip Delta Gemonirum isimli çok büyük ve çok parlak nöbetçi yıldızın olduğu bölgeyi geçti. | Open Subtitles | في 4 مساءً ،وضع الطبق فى المنتصف وذهب حيث كان النجم الدليل لمثلث دلتا اللامع لمجموعة الجوزاء |
Buluşmadan on dakika sonra adam ayağa kalkıp "senle ilgilenmiyorum" diyor ve gidiyor. | TED | بعد عشر دقائق من اللقاء يقف الرجل ويقول: "أنا لست مهتمًا." وذهب مبتعدًا. |
Annem ve babam yemeğe gittiler. Evden sıvıştım, ve karda biraz donatın ve hatta biraz makasın zevkli olabileceğini düşündüm. | TED | وذهب هو ووالدتي الى العشاء وتسللت خارجا واعتقدت انه سوف يكون ممتعا رسم الدونات او الرقم ثمانيه على الثلج. |
Ve kuzgun gitti ve yeryüzünden sular çekilinceye kadar öteye beriye gitti. | Open Subtitles | وذهب الغراب إليها وطار ذهاباً وإياباً و حتى جفت المياه من الأرض |