Tanımadığın bir grup insan karşısında küçük düşersin, rezil olursun ve kuyruğunu bacaklarının arasına alarak oradan kaçmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | ستشعر بالإحراج والمذلة أمام مجموعة كبيرة من الناس، وتضطر للخروج مخزياً وذيلك بين ساقيك |
Ve kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp geleceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | وانا اشعر انك ستغرب عن وجهي الي منزلك وذيلك بين فخذيك |
Yapacağını yaptın, sonra da kuyruğunu sıkıştırıp saklanmak için bu ormana kaçtın, yanlış mı? | Open Subtitles | لقد أتيت كى تختبىء فى الغابة وذيلك بين قدميك. بعد ما فعلته أليس كذلك؟ |
Evet, kuyruğunu bacaklarının arasına alıp koştura koştura o binadan kaçışın kadar kişisel algılıyorum. | Open Subtitles | - أجل، إنه شخصيّ بقدر ما هربت ... . من ذلك المبني وذيلك عالق بين قدميك ... |