"ورآها" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmüş
        
    • gördü
        
    • onu
        
    Dairesi boş. Apartman görevlisi bu sabah elinde bavulla çıkarken görmüş. Open Subtitles ولكن شقتها فارغة ورآها البوّاب تغادر مع حقيبة هذا الصباح
    Birisi gelmiş, onu bu hâlde görmüş. Vücudu çevirmiş, burundan daha fazla kan gelmesine sebep olmuş. Open Subtitles ثمّ جاء أحدهم ورآها فقلبها مسبّبًا نزف مزيد من الدم من أنفها
    Öğretmen onu tahtaya kaldırmış ve herkes görmüş. Open Subtitles ناداها المعلم إلى لوح الكتابة ورآها الجميع.
    Sadece gördü. Marketlerdeki şu aptal resimler gibi. Onlara bakarsın, bakarsın, bakarsın. Open Subtitles ورآها واضحة جلية امامه دون التفكير بها
    Özür dilerim, efendim. - Minibüsün arkasını karıştırdı ve gördü. Open Subtitles كان ينبش مؤخر الشاحنة ورآها
    Aslında, beyler, dışarı adım attım ve onu ilk ben gördüm. Open Subtitles في الواقع، أنا من كان في المقدمة ورآها أولاً
    Dairemde benden önce oturan çocuğu tanımadığını söyledi ama tanıyordu ve çocuk Lila'nın öldüğü gece onu ıslak halde eve dönerken görmüş. Open Subtitles قالت بإنها لم تكن تعرف الشاب الذي عاش في شقتي قبلا مني لكنها كانت تعرفه , ورآها تعود للمنزل مبللةً (ليلة مقتل (ليلى مبللة ؟
    Vern, suda onu gördü. Open Subtitles ورآها (فيرن) في الماء
    Çıkıp onu gün ışığında görürsem yeniden iyileşeceğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف إذا ذهبت للتو، ورآها في الشمس، وقالت انها تريد ان تكون كل الحق مرة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more