"ورأسه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kafası
        
    • başı
        
    • kafasını
        
    • başını
        
    • kafasına
        
    Kapıdan fırlamıştı ve boynu kırıldığı için kafası bir garip şekildeydi. Open Subtitles لقد قُذف خارجاً من باب السيارة ورأسه كان في وضع غريب
    Yanlış bir hareketi sonucu, adamın kafası aslanın ağzında kaldı. TED الجزء الأخير من عرضه لم يتم جيدًا ورأسه حُشرت داخل فم الأسد.
    çünkü... ve onun kafası çok büyük... bu yüzden şapka takamıyor. Open Subtitles ورأسه كبير جداً لدرجة أنه لا يستطيع أرتداء القبعات
    Tamam, bazen burada yatıyor ve başı bu tarafa dönük. Open Subtitles حسنا اذن فهو ينام هنا احيانا ورأسه الى هذه الجهة
    Okula başı dimdik gitti. TED ذهب إلى المدرسة ورأسه مرفوع جداً.
    Şaşkınlığı geçmeden suratına sağlam bir oturttum." Suratını tekmelemeye kafasını ezmeye başladım. Open Subtitles بعدها وجهتُ له لكمة غير متوقعة. عندما انحني، ركلتُه بوجهه ورأسه عدّة مرّات.
    Tamamen düşünce de başını taşa çarptı ve kafasını patlattı." Open Subtitles التصفح أكتمل تماما كما ذهب ورأسه المُميّز ضدّ الحجارةِ، وهذة هي
    Oturtup başını öne eğmelisin Open Subtitles هذا ليس جيد ، الأفضل أن يجلس ورأسه للخلف
    Şu adamı kafası uçurulmuş halde buldular. Open Subtitles وجدوا ذلك الشخص في صندوق عربة ورأسه مفجراً
    Komutanımın yarısı uçmuş kafası yüzümdeydi. Open Subtitles مَع قائد الفرقة ورأسه مشقوقة وملاصقة لوجهي
    Joe Taggart yerde oturuyordu, kafası önünde, su açık. Open Subtitles كان يجلس على الأرض ورأسه للأسفل والمياه تتدفق عليه
    Bu adam tam bir aygır. Hele kafası yok mu? ! Open Subtitles أعني، هذا الرجل فحل، ورأسه يجعلك تريد أن تلعقه وترى ما يخرج منه
    kafası yarılmış bir şekilde yere serilmiş durumda. Open Subtitles إنه ممدداً على الأرض بالداخل ورأسه هامدة
    Kardeşimin bir arkadaşının kuzeninin üvey kardeşi baş döndürücüye binmiş ve kafası kopmuş. Open Subtitles أخي يعرف شاب .. أخوه غير الشقيق جرب هذه اللعبة ورأسه قطعت
    Pawneeler'in arasında kasırga gibi esiyordu, ve mızrağa saplı başı savaş çığlığını atmaya başladı. Open Subtitles كان يحلق حول "الباوني" كالزوبعة ورأسه التي كانت عالقة علي أحد الرماح بدأت تصيح بصرخة الحرب
    Ortağımı başı parçalanmış buldum. Open Subtitles لقد وجدت شريكي ورأسه متفجر للتو.
    başı da öbür tarafa dönüktü. -Kaçmaya çalıştı. Open Subtitles ورأسه في مواجهة الدرجة الاقتصادية
    Bazen buraya uçup kafasını duvara vurarak parçaladığımı hayal ediyorum. Open Subtitles أحياناً أَحْلمُ به يطير هنا ورأسه العظيم ضدّ الحائطِ.
    Biliyor musun, ben bir yukarıyı çıkıp orayı kontrol edeyim... belki de adamlar... kafasını uçurup öldürmüşlerdir... ve kanlar etrafa sıçramıştır. Open Subtitles أظن أنه عليّ الصعود إلى فوق وتفقد الأمر فربما كان الرجل فوق في المغطس ورأسه محطماً والدم في كل مكان...
    Hayır birisi ellerini ve kafasını kestiği için öyle düşünüyorum. Open Subtitles لا بل لأن أحدهم قطع يديه ورأسه
    Belki de zaman birileri berbat oluyor bir değişiklik için başını. Open Subtitles ربما حان الوقت شخص عابث ورأسه من أجل التغيير.
    Kurban bir sandalyeye oturtulur ayağına ve kafasına elektrotlar bağlanır. Open Subtitles يتم وضع الضحية في كرسي حيث تعلق الأقطاب في ساقه ورأسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more