Ve birlikte ellerimi arkamdan uzun bir iple bağladılar. | Open Subtitles | ورَبطَ أيديي سوية مَع قطعة طويلة مِنْ الحبلِ وراء ظهرَي |
Şimdi de arkamdan iş çeviriyorsun. | Open Subtitles | والآن ذَهبتَ وراء ظهرَي ومَعْمُول فقط ذلك. |
arkamdan iş çevirip Ross'un beni bu işten almasını düşünmene sebep nedir, hmm? | Open Subtitles | تعتقد أنه يُمْكِنُك أَنْ تَذْهبَ من وراء ظهرَي وتتفق مع روس علي؟ |
Benim ismim altında arkamdan ne işler çeviriyorsun? | Open Subtitles | ما أنت عُمِلتَ تحت اسمِي وراء ظهرَي الداعرَ؟ |
Tegan'a arkamdan gittin ve başkanlığımı çaldın. | Open Subtitles | ذَهبَت من وراء ظهرَي إلى تيجان وسَرقَت رئاستَي. |
Yani arkamdan iş çevirip başkanı belediye parasını yol yatırması için ikna etmişsin ama sorun yok. | Open Subtitles | من وراء ظهرَي الى رئيسِ البلدية لإسْتِعْمال مالِ إعادة التطويرِ لمشروع الطريقِ الجديدِ لَكنَّه لا شيء |
arkamdan bu şekilde iş çevirdiğine inanamıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بأنّها تَذْهبُ وراء ظهرَي مثل هذا! |
Ben de bu adamın arkamdan gelip Tanrı'nın bana lütfetmiş olduğu şeyi aldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بِأَنَّ هذا الرجلِ يَذْهبُ وراء ظهرَي... ووارد الذي أعطىَ لي بِاللَّهِ نفسه. |
Sakın arkamdan konuşmayın. | Open Subtitles | لا تَقُلْ أيّ شئَ عنيّ وراء ظهرَي. |