"ورائى" - Translation from Arabic to Turkish

• arkama
• Arkamdan
• Arkamda
• peşimden
• Peşime
• geride
• tekrarla
• sonra tekrar

Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim.
لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص حسنا..

Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim.
لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص

Kalktı ve Arkamdan koştu, fakat beni yakalayamadan silaha ulaştım.
ثم نهض وهرول ورائى, ولكنى وصلت الى المسدس قبل ان يمسك بى

Arkamdan yaptığınız konuşmaları duymuyorum mu sanıyorsunuz?
انا اسمع الكلام السرى الذين تتحدثون عنة من ورائى

Nerede bu adam? Sanki Arkamda çömelmiş gibi.
أين هو ، يبدو و كأنه يزحف على الأرض ورائى

- peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim.
ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم

Peşime birini gönderince ne olacağını öğrenecekler.
سوف يعلمون ماذا يحدث عندما يرسلون شخص ما ورائى.

Ben onurdan söz ediyorum, ideolojilerden değil aradaki farkı anlamama ihtimalini düşünerek onlara geride bir mektup bıraktım.
اجل , انا اتكلم عن الشرف وليس عن الايدلوجيه انا تركت خطاب ورائى فقط فى حاله ما ان لم يدركوا الفرق

O günden sonra da dönüp arkama bakmadım.
و لم انظر ورائى منذ ذلك الوقت

arkama geç hadi.
انبطح على الأرض من ورائى

Oleg, arkama geç.
"تعالى ورائى "أوليج

Arkamdan iş çevirdiğini ve bana yalan söylediğini düşünmek bile beni delirtiyor. Yaşadığımız onca şeyden sonra--
فكرة انك تسللت من ورائى والكذب بخصوص ذلك هو اسوأ جزء.

Hayır. Hayır. Eminim Arkamdan güldüğünüz şeylerim vardır.
لا، لا، لا ، اعلم بأن لدى امور تضحكون على فيها من ورائى

Sertleşmemi istediğin için mi ... Arkamdan iş çeviriyorsun?
لكىتتلصصى عليه من ورائى لانكى تريدنى ان اكون غليظ معكى... ؟

Arkamda, Senatör Harrison'ın adamlarını görüyorsunuz.
ورائى يمكنكم مشاهدة وصول حاشية النائب هاريسون.

Arkamda duymuş olduğunuz sesler bir film setinden gelmiyor.
ما تسمعون ورائى ليس منبعثا من مجموعة أفلام سينمائية.

doğru... Arkamda ve üstümde orjinal ikiz şehirler,
هذا صحيح, ورائى و من فوقى تقع المدينتان التوأم الأصّليتان

Ama uçağa atlayıp benim peşimden gelmedi, değil mi?
لقد كان يستطيع أن يستقل الطائرة و يأتى ورائى

Sana o kadar kötü davrandıktan sonra, peşimden geleceğini hiç düşünmemiştim.
بعد كل ما حدث أنا لا اصدق أنك أتيت ورائى

Sark, Khasinau'yu uyarmış olmalı. Peşime düşen adamlar başka türlü açıklanamaz.
لابد من أن سارك حذر كازانو لذلك أرسل رجاله ورائى

Eğer Yoo-jin beni sevseydi, ailemi ve arkadaşlarımı geride bırakıp kaçardım.
لو كانت يوجين تحبنى فقط لكنت تركت ابواى وأصدقائى ورائى

Şimdi, Homer, Wilma'nın sağ elini tut ve söylediklerimi tekrarla:...
:الآن يا (هومر) خذ يد (ويلما)اليمنى فى يدك و ردد ورائى

Haydi, benden sonra tekrar et.
أعد ورائى. أنت وأباك تتحدثون و تتحدثون...