Onun için çalıştığım son gün öğle yemeğinden döndüm ve paramedikleri gördüm. | Open Subtitles | كنت اعمل في يومي الاخير لديه عندما عدت من الغداء ورايت المسعفين |
"Dağlara çıktım... ve Vaat Edilmiş Toprakları... gördüm." dediği konuşma. | Open Subtitles | ذلك الخطاب حيث يقول لقد كنت بالجبال ورايت الارض الموعده |
Fakat sonra, ileriye baktım, çiftlik evinden dumanların geldiğini gördüm ve orada kim yaşıyor olabilir diye düşündüm. | TED | ولكن بعد ذلك نظرت في الافق ورايت بعض دخان يتصاعد من مزرعة وانا افكر ,من يستطيع العيش هنا؟ |
Bu gerçek. Oradaydım. Anlattıklarını gördüm. | Open Subtitles | هذا صحيح لقد كنت هنالك ورايت ما تتحدث عنه |
Kimseyle konuşmadım. Geçerken gördüm. | Open Subtitles | لم اتكلم مع احد فقط كنت اتمشى ورايت اللوحه |
Burada mafyanın röportajını yaptım. Yaptıklarını gördüm. | Open Subtitles | لقد غطيت اخبار المافيا هنا ورايت ما يفعلون |
Tek gördüğüm yağmurda bir şemsiye ile gizlenmiş karanlıktaki iki kişi ve bir patlamaydı, ve bunu yarım blok uzaktan gördüm. | Open Subtitles | كل ما رايته هو جسدان اسودان في المطر متخفيين بمظلة ثم انفجار، ورايت هذا من على بعد نصف مبنى |
- Oraya gittim ve Mitch Cafferty'i kelepçeli halde gördüm. - Öbür çocuk da kanlar içindeydi. | Open Subtitles | ذهبت الي الخارج ورايت ميتشيل كرافتي في الكلبشات ,والطفل الاخر مغطي بالدم.. |
Çünkü tüm bu geçen zamanda anne ve babamızın acı çekişini gördüm | Open Subtitles | لانه.. كل ذلك الوقت تحملت ورايت ابي وامي يعانو |
Sonra o sarı yelek giyen amcık metres bebeyi gördüm. | Open Subtitles | ورايت المزارع , المخنث الصغير يقف هناك بمعطف اصفر, |
Kalıplar, bazen yeterince uzun süre çalışırsan... yani, bilgisayarına girmeye çalışırken, bir Caracas başlıklı bir dosya gördüm. | Open Subtitles | النمط بعض الاحيان عندما تدرسه بمافيه الكفايه ورايت ملف معلم عليه كراكس عندما حاولت اختراقه ولم استطع |
Ölümün soğuk nefesini hissettim ve parlak bir ışığa açılan iki kapı gördüm. | Open Subtitles | شعرت بأنفاس الموت الباردة ورايت بابان يفتحان ل ضوء ساطع |
Etrafıma baktım ve üç adamımın yerde yattığını gördüm. | Open Subtitles | نظرت حولي ورايت عشره من رجالي ملقين ارضا |
Sonra bu tarafa baktım ve ışıkları gördüm ve düşündüm ki belki partiye gelmişsindir. | Open Subtitles | ولقد نظرت بهذا الانجاه ورايت الاضاءه واعقدت بانك ربما تكون هنا. |
Bir gece gördüğüm bir kabusta, evimin içinde yürüyordum, masama oturdum ve başka birisinin çocuklarının masamda otururlarken fotoğraflarını gördüm. | TED | وفي ليلة من الليالي كان احد الكوابيس التي عانيت منها هو انني دخلت الى منزلي .. ورايت صور اشخاص اخرين .. واولاد اخرين على مكتبي نعم على مكتبي |
ve ben bu hikaye hakkında değişik birşeyler hissetmeye başladım ve burda önceden olan, ve bu fakir köydeki hayatın doğası, ve siz kendi neşe, ayin, gelenek ve diğer ailelerle bağınızı bulursunuz. ve ben bunun kendi sorumluluğu içinde nasıl bir adalet olduğunu gördüm. | TED | وبدأت اشعر بشئ مختلف عن التاريخ وماحدث قبل ذلك,وطبيعة الحياة في قرية فقيرة جدا وما تجده كمتعتك, وطقوسك, وعاداتك, وعلاقاتك مع عائلات اخري. ورايت كيف كان هذا فيه عدالة في المسئولية. |
Buradakiler tabii ki Orville ve Wilbur Wright, ve Wright Uçağı. | TED | و هؤلاء بالطبع هم أورفيل ويلبر رايت ورايت فلاير |
Ben de barakaya gidip, bir ayakkabı kutusu buldum içerisindeki tornavida, conta ve somunları ve her şeyi boşalttım... | Open Subtitles | ذهبت الى الزقاق ورايت صندوق احذية وافرغت المسامير والادوات وكل شي منه |