"ورديّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • pembe
        
    • mor
        
    Yumuşak ve pembe, mor başlı, narince, yatağa uzanıyor benimle. Open Subtitles ، ناعم و ورديّ برأسٍ أرجوانيّ برفق، تستلقي معي بسريري
    Aynı asmanın altından sallanan küçük pembe fare gibi. Open Subtitles صحيح. الأمر أشبه بفأرٍ ورديّ صغير يتأرجح بين النباتات
    Bana ait, gayet hoş pembe bir bilezik bulacağım. Open Subtitles العثور على سوار ورديّ جميل في مُمتلكاتي.
    Şey giyen adam... 32... 32 dolarlık pembe... Open Subtitles ..هل على الشخص الذي ..هل على الشخص الذي يرتدي ، يرتدي روب، روب، روب ورديّ
    Zamanında pembe saçlı bir kızla çıkmıştım. Open Subtitles واعدتُ فتاةً ذات شعر ورديّ ذات مرّة
    Ama en çok sabit kaldığı numara +2'dir, ki bu da genelde soluk pembe rengini verir. Open Subtitles لكن حالته المستقرّة القصوى هي عند +2 درجة. والذي بالعادة يكون ورديّ شاحب اللون.
    pembe saçlar atlı polise memelerini gösterirken? Open Subtitles بشعرٍ ورديّ تضعين شريطاً لمّاعاً؟
    Bu bir pembe tavşan, en sevdiğin. Open Subtitles إنه أرنبٌ ورديّ, المفضل لديكِ.
    Bay Verma'nın evi. Tamamen pembe. Open Subtitles .منزل السيد فيرما .إنه ورديّ بالكامل
    Bebegimi pembe bir kuzu gibi giydirebilirim. Open Subtitles يمكنني أن ألبس طفلي ، رداء حملٍ ورديّ
    Üzerindeki hem şal desenli hem pembe. Open Subtitles مَلابِسُك بيزلي بلون ورديّ
    - Doku pembe. Open Subtitles النسيج ورديّ اللون.
    - Doku pembe. Open Subtitles النسيج ورديّ اللون.
    Ne kadar da pembe ve şirin... Open Subtitles انظري كم هو ورديّ وجذاب جداً.
    pembe işte. Open Subtitles إنّه ورديّ اللّون
    pembe torba bulunmadı. Open Subtitles لم نجد هُناك كيس ورديّ.
    Kırmızı, pembe, kırmızı, pembe. Open Subtitles احمر, ورديّ, أحمر, ورديّ
    Şey, pembe bir laptop bulmuşlar mı? Üzerinde Chicago gökdeleni olan. Open Subtitles حسنٌ ، هل وجدوا كمبيوتراً محمولاً ورديّ اللون عليه شعار ولاية (شيكاغو) ؟
    Büyük pembe bir ceviz gibi duruyor. Open Subtitles يبدوا كجوز كبير ورديّ
    Polis pembe bir torba arıyordu, çünkü Lacey dedektiflere üzerinde Rusty Berkhart'ın parmak izleri bulunan cinayet silahını pembe bir torbaya koyduğunu ve onu Dehunger Irmağına attığını söylemişti, doğru mu? Open Subtitles الشرطة كانت تبحث عن كيس ورديّ لأن( ليسي)أخبرتالمحققين.. بإنها وضعت سلاح الجريمة موجود عليه بصمات أصابع (رستي بيركهارت) في كيس قمامة ورديّ. و رُميّ الكيس في نهر "ديهانغر"، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more