Kıyafetin içindeki yastık ve Bebek İsa seni tamamen hamile gösterdi. | Open Subtitles | أجل. بين الوسادة ورضيع المسيح ،الذي يرفع فستانك .أنت تبدين حبلى |
İçeri girip ailemle, yeni doğmuş bir bebekle ve insan bir buz makinesiyle kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | أتودّ الدخول واحتساء القهوة مع والدَيّ ورضيع وصانعة ثلج بشريّة؟ |
Oğlu olursa da, ...şey gibi olur üç adam ve iki küçük adam. | Open Subtitles | إذا رُزق (إي) بولد، سيكون "ثلاثة رجال، قزم ورضيع" |
Tom ve Hazel'in çocuğuyum yalnızca. | Open Subtitles | أنا مجرد توم ورضيع هيزل |
- Evet. Oğlu olursa da, ...şey gibi olur üç adam ve iki küçük adam. | Open Subtitles | إذا رُزق (إي) بولد، سيكون "ثلاثة رجال، قزم ورضيع" |
Burada çocuklar ve bir bebek var. | Open Subtitles | يوجد أطفال ورضيع هنا |
Geleceklerinde Encino'da bir ev ve 2,5 çocuk görünürken birdenbire hatunun içi dünya için iyi bir şeyler yapma hasretiyle doldu. | Open Subtitles | مستقبلهما كان على منزل بـ(إتشينو) وطفلين ورضيع عندما جائتها من العدم لهفة أن تفعل أمرًا خيريًا بالعالم |
Bir oğlun ve bebeğin varmış. | Open Subtitles | -لديك ابن ورضيع |