"وركضت" - Translation from Arabic to Turkish

    • koştum
        
    • kaçtım
        
    • koştun
        
    • koştu
        
    • koşup
        
    • koşarak
        
    • koşarsam
        
    • koşmaya başladım
        
    - Noel sadece gelmekle kalmadı. Yataktan atladım. Alt kata koştum. Open Subtitles واللعنة، عندما حل عيد الميلاد، قفزت من السرير وركضت إلى الأسفل.
    Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım. Open Subtitles لذا تركت الأخشاب وركضت بأسرع ما يمكننى ولكنى علقت فى السياج
    Yangın çıktı. Şerif kapıyı açtı. Ben de kaçtım. Open Subtitles كان هناك حريق وفتح المأمور الباب وركضت بأقصى سرعة
    Adamlardan biri heyecanlanıp, kafamı uçurmaya çalıştı ama silahı tutukluk yaptı ve ben de korunmak için ben içine girdikten sonra kapanan bu kasaya kaçtım ve burada gerçekten süper seksi bir kızla karşılaştım ve her ne kadar kulağa hoş gelse de o da benim sıkıcı günümü ve değerli zamanımı yüzüme yumruk atarak değerlendirdi. Open Subtitles وكان هذا الرجل مصراً على تفجير رأسي علق مسدسه وركضت أنا إلى داخل الخزينة والتي انغلق بابها خلفي حابساً إياي في الخزينة
    Sonra ateş edildiğini duydun neler olduğunu görmek için köşeye koştun... Open Subtitles بعد ذلك سمعت الرصاصة وركضت إلى الزاوية لترى ما يحدث
    Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım. Open Subtitles لذا تركت الأخشاب وركضت بأسرع ما يمكننى ولكنى علقت فى السياج
    O yüzden kapıyı açamadım. İtfaiyeyi aramak için arabama koştum. Open Subtitles لذا لم يكن في مقدوري فتح الباب وركضت إلى سيارتي لطلب المساعدة
    Sonra kafayı aldım, çatıya koştum ve tekmeyi bastım her zaman yaptığım gibi sol açığa vurdum. Open Subtitles لذا، أخذت الرأس وركضت إلى السطح وركلته بقدمي اليسرى
    Yataktan kalktığım gibi çalışma odasına koştum ve telefonu kaldırdım, karım da kendininkini indirdi. Open Subtitles كنت نائماً وركضت إلى الغرفة الأخرى ، غرفة الدراسة . والتقطت الهاتف ، و أغلقت هاتفها
    Gözünü tırmaladım ve arabama koştum. Open Subtitles لذا وضعت إصبعي في عينه وركضت نحو السيارة
    Kadını vurdu, ben de korkup kaçtım. Open Subtitles ثم أطلق النار عليها خفت أنا وركضت بعيداً
    Neredeyse birkaç kişiyi öldürüyordum, ve panik yapıp kaçtım. Open Subtitles أنا قتلت ما يقرب من بعض الناس وأنا شعرت بالذعر وركضت.
    Sınıftan kaçtım, okuldan kaçtım, alışveriş merkezine gittim. Open Subtitles وركضت خارجة من الصف ومن المدرسة، وذهبت إلى السوق المركزي.
    Sınıftan kaçtım, okuldan kaçtım, alışveriş merkezine gittim. Open Subtitles وركضت خارجة من الصف ومن المدرسة، وذهبت إلى السوق المركزي.
    "...hiçbir şeyim yoktu ve ormana doğru kaçtım..." Open Subtitles لم يحدث شيء لي وركضت إلى الغابة
    Kavga ettiniz. Havaalanına koştun. Open Subtitles لقد حاربت , وركضت الي المطار
    Şu tarafa doğru koştun. Open Subtitles وركضت بهذا الاتجاه
    "En sonunda özgür olmanın verdiği sevinçle, Dorothy koştu..." Open Subtitles لأن تكون حراً على الأقل فيما تفعله" "وركضت "دورثى"
    O kadar kızmıştım ki, arka kapıya koşup önüme çıkan ilk arabaya atladım. Open Subtitles كنت جامحة جدا وركضت من الطريق الخلفى وقفزت فى اول سيارة رأيتها
    koşarak yardım çağırmak istedim böylece suni tenefüs yapabilecektim Open Subtitles وركضت طلباً للمساعدة حتى يمكن إجراء تنفس صناعي لها
    Eğer yaratığı kulenin bir ucuna çekersem ve diğer ucuna koşarsam kendime maksimum 82 dakika kazandırabilirim. Open Subtitles إذا إستدرجت المخلوق إلى أقصى القلعة وركضت لأقصى الجانب الآخر يمكن أن أكسب لنفسي 82 دقيقة كحد أقصى
    Evet, bağı gözümden çıkardım, ve beni yakalayamasın diye... ormana doğru koşmaya başladım. Open Subtitles نعم، لقد أزلتها وركضت إلى الأشجار لكي لا يمكنه اللحاق بي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more