Onun Ruhu şeytan olarak kalır. Çünkü O ışığı görmemeyi tercih eder. | Open Subtitles | وروحه بقت شريرة لأنه أختار ألا يري الضوء |
Onun Ruhu kadınla birlikte yemek yemiş, birlikte olmuş onunla kalmak için yanıp tutuşmuş. | Open Subtitles | وروحه أكلت معها ونامت معها وكانت ممتلئة في شوقه لها |
Kafadan hasta. Ruhu da hasta, varsa tabii. | Open Subtitles | وعقله مريض وروحه أيضاً لو كان لديه روح |
Zihni... zihni parçalara ayrılmış. Ruhu tedirgin. | Open Subtitles | عقله منقسم على نفسه وروحه لا تهدأ |
Cemaati ve kilisesine parasını, inancını ve ruhunu verdi. | Open Subtitles | لمجتمعه وللكنيسة وهب من ماله وايمانه وروحه. |
...belki onun Ruhu, kıyamet gününde affedilir diye. | Open Subtitles | وروحه قد يتم انقاذها يوم القيامة |
Kuralın yazılı manası ile Ruhu arasındaki gri alanı araştıran - bu tip bir çatışma koanlar için yaygındır. | TED | هذا النوع من التناقض الذي يقع ضمن المنطقة الرمادية بين نص القانون وروحه كان شائعًا في مجموعات (الكوان). |
Bu adam kuvvetli. Ruhu sakin, ayrıca çok güçlü. | Open Subtitles | هذا الرجل قوي,وروحه تقاتل |
Onun Ruhu ve kalbi Kral'ın tarafında. | Open Subtitles | إنه فؤاد الملك وروحه. |
Adeta Ruhu beni yansıtıyordu. | Open Subtitles | وروحه كانت انعكاسا لروحي |
Düşünceleri soğuktur, Ruhu buruş buruş. | Open Subtitles | ...أفكاره باردة، وروحه جافة |
Ruhu ise cehennemde sonsuza dek yanar. | Open Subtitles | وروحه سوف... تحترق... |
Kader Rüya Taşı'nı, kendi Ruhu ve kara büyü ile dövdü. | Open Subtitles | صاغ القدر (دريم ستون) بالشعوذة وروحه. |
Kutsal sevgi ve iyiliğin ruhunu taşır... ve seni tüm kötülüklerden korur. | Open Subtitles | حبّه المقدّس وروحه الطيبةِ. سَيَحْميك مِنْ الخطرِ المُتَرصِّدِ بك. |
Elindeki her müvekkiline kalbini ve ruhunu adadı, o davaların hepsi tekrar açılsaydı aynı şekilde sonuçlanırdı. | Open Subtitles | لقد قام بإعطاء قلبه وروحه لكل عميل قام بمساعدته وإن أعيد فتح تلك القضايا سوف تنتهي جميعا في نفس المطاف |