| Kendi gerçek varisi okula gelene kadar odanın kapısını mühürledi. | Open Subtitles | وبرغم من أنه أغلقها قبل رحيله بفترة قصيرة حتى عاد وريثه الوحيد الحقيقى للمدرسة |
| Koca Alec Mason varisi için yaşamaya başlıyor. | Open Subtitles | أليك ميسون العظيم، يتوسل من أجل حياه وريثه. |
| Kuzeydeki İhtiyarın emeklilik partisinde varisi olarak ben seçildim. | Open Subtitles | في حفلة تقاعد الرجل العجوز في الشمال لقد تم إختياري لأكون وريثه في الشمال |
| Ben Taht'ın varisiyim. Feragat için 16 ülke meclisinin onayını almam gerekiyor. | Open Subtitles | انا وريثه العرش, التخلي عن المسؤليه يتطلب موافقه البرلمان |
| Bu kadar bilgesin madem Baba, Ensor seni niye halefi seçmedi? | Open Subtitles | ،بما أنك حكيمٌ جداً يا أبي لماذا لم يختركَ جدي لتكون وريثه ؟ |
| İlk doğan çocuğunun, sonu Roma kralı Aiglon'unki gibi olmayacak doğal varisinin annesiyim ben. | Open Subtitles | أنا أمّ إبنه الأكبر وريثه الطبيعي (الذي لا يجب أن ينتهي مثل (آجلون ملك روما |
| varisi olan oğlunun tam aksine ülkesini severdi. | Open Subtitles | أحبَّ بلادَه، على خلاف إبنِه، وريثه |
| Ama onun varisi, Ejder Gözü artık onun peşinde. | Open Subtitles | ولكن وريثه دراجوناي من بعده الآن |
| Onun tek varisi bütün mirasını alır | Open Subtitles | بأن وريثه الوحيد، يرثُ كُل ثروته. |
| Kralın, varisi için peşine düşeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أن الملك سيخوض حربا من أجل وريثه. |
| Vefat etmeden önce tahtın varisi olarak kral benim ismimi zikretmiş. | Open Subtitles | قبل أن يموت، سمّاني الملك وريثه للعرش |
| Baban... benden... varisi olmamı istedi... | Open Subtitles | أبوك قد طلب منى أن أكون وريثه |
| Volkoff'un onu varisi seçtiği için gizli tuttuğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | لانها وريثه المختار |
| En büyük oğlu Dara'nın varisi olmasını istiyordu. | Open Subtitles | ولده الأكبر "دارا" كان وريثه المفضل |
| Ben onun oğlu ve varisiyim, tam yetkili olarak konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا ابنه، و وريثه وأتحدث بالسُلطة الكاملة |
| Davud Kudüs'te ölüm yatağıda ve ben, Adonijah, onun varisiyim. | Open Subtitles | إن " داود " يرقد ميتاً فى " أورشليم" و إننى وريثه " أدونيا" |
| Ama halefi, buradaki çalışmalarının tamamen kavramsal olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن وريثه يقول عمله هنا كان تصوري كليّا. |
| Babası da muhtemelen cenazeye katılınca varisinin elinden alınacağından korktu. | Open Subtitles | لابدّ أنّ الأب قد حسب أنّ (إيان) قد جاء للجنازة ليسلب منه وريثه. |
| Hükmetme konusunda genetik yetersizliğini itiraf edip Unvanı doğal varisine iade edeceksin. | Open Subtitles | سوف تعترفين بأن لديكِ عجز جيني في الحكم وسوف تعيدين اللقب إلى وريثه الطبيعي |
| Kalbi zayıf. Ölüp gitmeden varisini bulmak istiyor. | Open Subtitles | قلبه مريض، يريد إيجاد وريثه قبل أن يدفنوه في التراب. |
| Sen onun tek varisisin. | Open Subtitles | أنت وريثه الوحيد |