"وزاره" - Translation from Arabic to Turkish

• Bakanlığı
• SGS
• Bakanı

Yoksa sen bazı yüksek rütbeli savunma Savunma Bakanlığı güzelleriyle mi görüşüyorsun?
هل أنت على علاقه مع جميله فى مرتبه عاليه فى وزاره الدفاع؟

Senatör deliye döndü, Jack. Adalet Bakanlığı'ndan Paul Krendler burada.
حسنا , ان السيناتور غاضبه جدا لقد حضر بول كريندلر من وزاره العدل

Adalet Bakanlığı'ndan biri bunu elimizden almak istiyor.
رجل من وزاره العدل يريد انتزاع كل شيء منا

Şu andan itibaren, soruşturmanı Adalet Bakanlığı yürütecek.
ابتداء من الان ، قضيتك ستكون بين يدى وزاره العدل

Buradaki dosyada diyor ki Bolling'teki görevi üst derecede gizliymiş ve SGS adına çalışıyormuş.
الآن,الملفات تقول أن مهمته كانت سريه للغايه و أنه كان يعمل لصالح قسم العمليات السريه فى وزاره الدفاع

Bu suç delili kasedi Adalet Bakanlığı'na verdim bile.
انى سلمت الشريط الذى يدينهم الى وزاره العدل

- Yardımınız o konuda gerekiyor. Burası Savunma Bakanlığı'na bağlı.
هذا ما انا بحاجه لمساعدتك به يا سيدى الامر هنا تديره وزاره الدفاع

En basitinden, bir Savunma Bakanlığı tesisine CTU harekat birimi gönderdim.
حسناً ، مبدئياً لقد ارسلت وحده مسانده من مكافحه الارهاب الى معتقل وزاره الدفاع

- Evet. Savunma Bakanlığı ve Pentagon ebeme selam ediyor.
لقد وصل الي تنبيه من وزاره الدفاع و البنتاجون

Bu olayın görünürde olan sorumlularının bulunmasıyla kalmayıp olayın Savunma Bakanlığı ve başkomutanlığa kadar uzanan kaynağının bulunacağı belirtildi.
لائمين كما يقولوا مستوا تسجيل الشريط ولكن يجب ان يتحققوا من مصدره في وزاره الدفاع

Bayan Pennebaker, Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştığınızı söyledi.
السيده بينيبايكر تقول أنك تعمل فى وزاره الخارجيه

Dışişleri Bakanlığı raporuna göre işkence edilmiş.
تقرير وزاره الخارجيه قال أنه قد تعرض للتعذيب.

Savunma Bakanlığı Genel Müfettişliği'nden birini buraya gönderin de biz de bu lanet olası dosyayı kapatabilelim.
لذا احضر شخص ما من مكتب التفتيش العام فى وزاره الدفاع الى هنا حتى يمكننا الانتهاء من هذا الشئ

Adalet Bakanlığı'daki tanıdığımdan öğrendiğimi size söylemeye geliyordum ama kapıyı açmaya çalıştığımda, retina taramam reddedildi.
لقد كنت قادمه لاخطاركم بما عرفته من مصدرى من وزاره العدل ولكن عندما حاولت فتح الباب

Ama Adalet Bakanlığı'daki tanıdığım bana, Parsons'ın erişimindeki tüm dosyalarının olduğu bu listeyi verdi.
مصدرى فى وزاره العدل قام باعطائى هذه القائمه لجميع الملفات التى كان يدخل اليها بارسونز

Benim birimim, Savunma Bakanlığı'nın iç işleri gibidir.
قسمى فى وزاره الدفاع هو مثل الشئون الداخليه

- Bağımsız hukuk danışmanlığı Savunma Bakanlığı'na uzanan bir merdiven olmuş.
قبل الانتقال الى العاصمه حيث شق طريقه الى منصب نائب عام مستقل فى وزاره الدفاع

Çünkü, daha çok Savunma Bakanlığı'ndaki meslektaşları hakkında olumsuz bilgi topluyor ve onlara karşı kullanıyor.
لأنه يقوم بجمع معلومات مدمره حول زملائه الأكثر نفوذا فى وزاره الدفاع ويقوم باستخدامهما ضدهم

Dün, Savunma Bakanlığı dışında üç yerde gizli toplantılarım vardı çalıştığım gemiciler ve denizciler için ciddi güvenlik sorunlarına neden olan yeterli mevzilenme taktiğini konuştuk.
لقد قمت بثلاث جلسات فى ثلاث مواقع مختلفه خارج وزاره الدفاع بالأمس وتحدثنا عن استراتيجيات للتمركز

O yüzden SGS'nin ulusal güvenliği sağlamak için gizli operasyonlar yürüttüğü doğru.
القسم السرى فى وزاره الدفاع يجرى عمليات سريه لدعم الأمن القومى

Bu ülke, Savunma Bakanı'nın televizyona çıkıp Amerikan halkına "Bu özgürlükle alâkalı, petrolle değil!" diyebildiği bir yer.
هذا البلد حيث وزاره الدفاع يمكنها الظهور علي التلفاز