"وزنها" - Translation from Arabic to Turkish

• kilo
• kilosunu
• kilosu
• ağırlığını
• ağırlığında
• ağırlığınca
• ağırlıklarının
• kiloluk
• ağır
• ağırlığına
• pound
• kiloydu
• değerinde
• ağırlığı
• ağırlığının

Bu, 27 kilo zayıflamış ve sonra da bayağı bir uğraşılmış hâli.
ذلك لأنها فقدت 60 رطلاً من وزنها و ممارسة كثير من الرياضة

Burada Brezilya'da bulunan bir örnek 91 kilo geldi.
وهناك نوع منها هنا في البرازيل يصل وزنها 90 كيلوغراماً.

Dokuzuncu kuralın, bir kıza ilk buluşmada kilosunu sormamak olduğunu sanmıştım.
لأني على ما أذكر أن قانون 9 هو أن لا تسأل الفتاة عن وزنها في الموعد الأول

kilosu hakkında aptalca şeyler söyledim ve sanırım onu birazcık üzdüm.
لقد قلت تعليقاً غبياً حول وزنها وأعتقد أني لربّما أزعجتها قليلاً

Genç beyefendi bir bilet alıp, kekin ağırlığını tahmin etmez miydiniz?
ايها الشاب الا تريد شراء تذكرة وتُخمّن وزنها ؟

Bence bu, 1 metre 40 santim boyunda 79 kilo ağırlığında 54 yaşında bir kadın.
انا اقول انها لأمرأة ذات قدم 5 اقدام وزنها حوالى 12 ونصف

Bu kuşların çoğu, emül ve devekuşları gibi, yüzlerce kilo ağırlığından daha fazlasını kanatlarıyla kaldırabilir.
معظم هذه الطيور، كالإيمو والنعام، تضخمت بالحجم، ليصبح وزنها بمئات الباوندات التي لا يمكن للأجنحة أن ترفعها.

Sonraki üç-dört ay, kesime gönderilmeden önce inekler 180 kilo daha alır.
على مدار ثلاثة إلى أربعة أشهر، يزداد وزنها 180 كجم إضافية قبل أن تُشحن لأجل ذبحها.

1,68 boyunda, 54 kilo, kızıI saçIı...
طولها 186 سم وزنها 54 كيلو شعرها أحمر عينيها خضراء

kilo vermek için uğraşan bir sürü insan tanıyorum. Senin sırrın ne?
اعرف كثير من الناس تريد ان تفقد وزنها.ما هو سرك؟

Pnömoni için antibiyotik, kilosunu geri kazanması için serum.
مضادات حيوية للالتهاب و تغذية صناعية لزيادة وزنها

Biri siteyi hackleyip duruyor ve Selina'nın kilosunu değiştiriyor.
يَستمرُّ شخص ما بالدُخُول على الموقع ويغير وزنها.

kilosu düşük olduğu halde Alt Küçüklerde şampiyon olan kızsın.
أنت الفتاة التي برغم قلّة وزنها فازت بكل بطولات المبتدئين

Masa 4'ten bir bayan kendi kilosu kadar mor lahana talep ediyor.
السيدة على الطاولة رقم 4 تقول بأنها تحاول أكل وزنها من الملفوف الأرجواني كل أسبوع

Kırılmasını önlemek için ağırlığını buz üzerinde eşit olarak dağıtmalıdır.
وعليها أن توزّع وزنها لتتجنّب اختراق الثلج

Yalnızca kendinin ve bir erkeğin ağırlığını taşıyabilecek bir dal seçmiş.
اختارت غصناً يستطيع تحمّل وزنها فحسب إضافةً إلى وزن ذكر

54 yaşında ve 108 kilo ağırlığında.
إنها فى الرابعه و الخمسين و وزنها 240 رطل

Bir de 300 kg ağırlığında şişman bir kadın var. Karavanında erkekleri baştan çıkarma yeteneğine sahip.
هُناك فتاة بدينة وزنها 700 باوند تقومبإغواءالرجالو..

Ama benim için, bu mektuplar ağırlığınca altından daha kıymetli.
ولكن بالنسبة لي ، تلك الرسائل تستحق وزنها ذهباً

Çenesizler birkaç saat içinde kendi ağırlıklarının birkaç katı çürümüş et yiyebilirler.
في غضون ساعات قليلة، تستطيع سمكة جريِّث واحدة أن تتناول من هذا اللحم المتحلل ما يفوق وزنها عدة مرات.

Bu da bir sabah ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az bir sürede.
هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين.

İçine istediğimiz herşeyi koyabiliriz, ama daha ağır olmaz, ve sonra istediğimizi dışarı çıkartabiliriz.
حيث نستطيع ان نضع فيها كل ما نريده .. دون ان يزداد وزنها .. وبالتالي اصبح بامكاننا ان نأخذ معنا أي شيء

Bu, muazzam miktarda madde anlamına geliyor. Metan'ın ağırlığına eşit.
هي كمية ضخمة من المادة. وزنها يعادل وزن غاز ال"ميثاين".

75 pound'a düştü, uzun bir süre etrafta görünmez.
لقد فقدت وزنها إلي الـ 75 لن تكون هنا لفترة

Beş yaşına geldiğinde 40 kiloydu.
عندما وصل عمرها للخامسة، أصبح وزنها 87 باوند أعني، كانت قادرة على الأكل

Arabalar ağırlıklarınca altın değerinde, benzinse illa karneyle dağıtılıyor.
السيارة تساوي وزنها ذهبا، و البنزين مقنن.

Sadece iki kilogram kadar ağırlığı var, ama kendi ağırlığının yarısı kadarını taşıyabiliyor.
وهي تزن فقط حوالي 2 كيلو جرام، ولكنها يمكن أن تحمل نصف وزنها.