Ben bir blog yazarı, film yapımcısı ve kasabım ve bu kimliklerin nasıl bir araya geldiğini açıklayacağım. | TED | أنا مدوٌن و صانع أفلام وجزار. وسأشرح كيف اجتمعت تلك الهويات معاً. |
İşte sorunun olduğu yer burası, ve size sorunun ne olduğunu elimden geldiğince açıklayacağım. | TED | وهنا تكمن المشكلة، وسأشرح لكم، بقدر ما أستطيع ما هي المشكلة. |
Michael'ın Villette'i öldürmüş olamayacağını da açıklayacağım. | Open Subtitles | وسأشرح أيضاً أن مايكل لا يمكنه أن يكون قد قتل فاليت |
Sonra anlatırım, acele et. | Open Subtitles | أخبريها برغبتكِ بالذهاب، حتى لا تلتصق وسأشرح لكِ لاحقاً، أسرعي |
Arabayı sürerken anlatırım! | Open Subtitles | قُدْ فحسب وسأشرح لك |
Ve ben böyle talihsiz bir olayı alıp, nasıl düşünceli bir seçime dönüştürdüğümü açıklarım. | Open Subtitles | وسأشرح كيف أخذت حادثة مؤسفة وحولتها إلى خيار رصين |
İstersen, dışarı çıkabiliriz ve ben de sana kendim açıklayabilirim. | Open Subtitles | إذا كنت تحب, يمكننا الخروج وسأشرح لك بنفسي. |
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | فقط ثقى بى وافعلى ما اقوله وسأشرح لك عندما اعود الى المنزل |
Silahını al ve benimle buluşmaya gel, her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | خذي السلاح وتعالي لمقابلتي وسأشرح كل شيء |
İçeri girmeme izin verirsen, açıklayacağım ve söz veriyorum bu çok güzel bir hikaye. | Open Subtitles | دعيني أدخل ، وسأشرح لك و أعدك أنها ستكون قصة مقنعة |
Soracak soruların var. Gel, her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | لديك العديد من الأسئلة تعال، وسأشرح كل شيء |
Zararın ne olduğunu kesinlikle açıklayacağım Somut biyolojik dönemlerdeki o an içinde | TED | وسأشرح الآن ما أعنيه ب"التلف" في المصطلح "الأحيائي" |
Ofisime gel ve herşeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | أنا فى مكتبى تعالى وسأشرح كل شىء |
- Anthony, konuşacak ilk kişi benim Sezar'ın ölümünün ardındaki nedenleri açıklayacağım. | Open Subtitles | -أنطونيو، سأكون أنا من سيتحدث أولا وسأشرح الدافع على قتل قيصر |
Yolda anlatırım. | Open Subtitles | وسأشرح لكِ الأمر كاملا. |
Oh, içerde anlatırım. | Open Subtitles | أوه، وسأشرح ذلك في الداخل. |
Yarın gelirsen anlatırım. | Open Subtitles | تعال غدًا وسأشرح |
Benim evime gidelim. Birer kadeh şarap içeriz. - Her şeyi açıklarım. | Open Subtitles | دعونا نعود إلى منزلي ونتناول بعض النبيذ، وسأشرح كل شيء |
Beni Jumper'a kadar izlemeni istiyorum sana ne yapman gerektiğini yolda açıklarım. | Open Subtitles | وسأشرح لك ما أريده في طريقنا إليها |
Bir süreliğine bana Sör Robert diyeceksiniz, sonra açıklarım. | Open Subtitles | نادوني بالوقت الحالي سير (روبرت)، وسأشرح الأمر لاحقا |
Bir saniye izin verirsen, açıklayabilirim. | Open Subtitles | أعطني لحظة وسأشرح كل شيء |
Bunların hepsini daha sonra açıklayabilirim. | Open Subtitles | وسأشرح لك هذا في وقت لاحق |