"وسأضع" - Translation from Arabic to Turkish

    • koyacağım
        
    • sıkarım
        
    • vereceğim
        
    Onu parçalayıp yakacağım Ve oraya büyük bir titreşimli koltuk koyacağım. Open Subtitles سأقطعه إلى قطع وسأضع الكرسي الكبير ها هنا
    Ve sonra pireyi bir kutuya koyacağım ve sonra bu kutuyu da başka bir kutuya koyacağım ve sonra bu kutuyu kendime postalayacağım ve geldiğinde de bir balyozla parçalayacağım. Open Subtitles , وساعتها سأضع هذا البرغوث فى صندوق , وسأضع الصندوق بداخل صندوق أخر , وسأرسل بالبريد هذا الصندوق لنفسى
    - Bu birinci katın tamamı ofisler ve mağaza girişleri olacak. Buraya vitraylar koyacağım... Bu binanın kullanılması yasak. Open Subtitles ستكون لمكتبات ومكاتب وسأضع نافذة بها زجاج معشق هنا
    Fırsatını bulsam, o pezevengin kafasına kurşunu kendim sıkarım. Open Subtitles امنحني فرصة واحدة... وسأضع رصاصة برأس الحقير
    Tekrar şans dersen, kafana bir kurşun sıkarım. Open Subtitles استخدم كلمة"محظوظ"مرة أخرى وسأضع رصاصة في رأسك
    Bu durumda sana 60'a yaparım. Ayrıca beraberinde sana bir Karno'nun dişinden titizlikle yontulan mızrabı da vereceğim. Open Subtitles حسنًا، في هذه الحالة سيكون السعر ستون، وسأضع معها تلك المقتنية
    Bu siktiğimin yerini yakacağım ve bu kabusa bir son vereceğim. Open Subtitles سأحرق ذلك المكان كلياً وسأضع حداً لهذا الكابوس
    Depo olarak kullanıyordum ama boşaltıp, bir yatak koyacağım. Open Subtitles لكنني سأقوم بتفريغها ، وسأضع سريراً فيها
    Dünkü gulyabani olayından dolayı yurdun tüm girişlerini kilitleyip etraflarına güçlü muskalar koyacağım. Open Subtitles ، وبسبب الحادثة التي حصلت بالأمس مع ذلك الغول فسأغلق جميع مداخل السكن وسأضع حولها حواجزَ منيعة
    Gidip bir kaç eski don alacağım ve hepiniz için ikişer tane buzluğa koyacağım. Open Subtitles سأحضر بعض الملابس الداخليه القديمة وسأضع زوجا في الثلاجة لكل منكما
    Yapacağım. Ekmeğin içine biraz da sağduyu koyacağım. Open Subtitles نعم سأفعل , وسأضع بعض المشاعر على الخبز
    Yapacağım. Ekmeğin içine biraz da sağduyu koyacağım. Open Subtitles نعم سأفعل , وسأضع بعض المشاعر على الخبز
    Konuşmaya devam et, ben senin sikik yüzüne başka birşey koyacağım. Open Subtitles واصل كلامك وسأضع شيء اخر في وجهك
    Ve bu tabağı önüne koyacağım. Open Subtitles وسأضع الطبق أمامك
    Sen de öyle, Wood Hite. Bir daha karşıma çıkarsan, kafana bir kurşun sıkarım! Open Subtitles وأنت أيضًا يا (وود هود) ، عاكسني مرّة أخرى ، وسأضع رصاصة في أمّ رأسك
    - Çocukluğundan beri hep yalnız ve ben buna bir son vereceğim. Open Subtitles كانت وحيدة منذ كانت طفلة، وسأضع نهاية لذلك.
    Görüntü'nün gerçek kimliğini ortaya çıkarıp bu kahramanlık çılgınlığına bir son vereceğim. Open Subtitles وسأضع حداً لتهديد البطولة هذا نهائياً
    Ve bu zehirli evrene bir son vereceğim. Open Subtitles وسأضع نهاية لهذا العالم المسموم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more