"وسأعطيكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • vereyim
        
    • vereceğim
        
    Bir örnek vereyim. İlk Walkman'imi almıştım. TED وسأعطيكم مثالاً واحداً فقط. كنت قد حضيت بأول جهاز ووكمان لي
    Burayı imzalayın, vatanseverler. Ben de indirim kartlarınızı vereyim. Open Subtitles وقعوا هنا أيها الوطنيون وسأعطيكم بطاقات الخصم الخاصة بكم
    Bana meyan kökü alın, size bir öpücük vereyim. Open Subtitles اشتروا لي بعضا من عرق السوس وسأعطيكم قبله.
    Bununla ilgil size bazı küçük tüyolar vereceğim fakat tasarım aşaması önemli çünkü bu küçük havalı oyuncakları yapıyoruz. TED وسأعطيكم بعض الحيل الصغيرة حوله، لكن مرحلة التصميم مهمة لأننا نصنعُ ألعابًا رائعة.
    Buna yönelik çok sayıda araştırma yaptı. Bir örnek vereceğim ve herkesi bunu aile ve arkadaşlarıyla denemesini rica ediyorum. TED وقد قام بالكثير من الأبحاث حول هذا، وسأعطيكم مثالاً واحدًا، وأنا أشجعكم جميعًا على تجربة هذا مع أصدقائهم وعائلاتهم.
    Şimdi size bu 3 soru hakkında örnekler vereceğim. TED وسأعطيكم بعض الأمثلة فيما يتعلق باسئلتي الثلاثة.
    Bana Phillis'in sonesini geri verin... Üç yerine size altı börek vereyim. Open Subtitles أعطوني القصيدة وسأعطيكم ست قطع
    Ne zaman bunu düşünsem, ilk düşündüğüm hükümetin insanlar ve hükümet arasında sosyal bir anlaşma olduğudur, ve eğer hükümet şeffaf değilse, insanlar da şeffaf olmayacaklardır, fakat aynı zamanda vergilerini ödemeyen küçük çocuğu ayıplıyoruz, ve bütün dünyadaki bazı çok itibarlı işletmeleri kapsayan hileleri farketmiyoruz. size bir örnek vereyim. TED وعندما أفكر في ذلك، أول شي أفكر في الحكومة هي عقد اجتماعي بين الناس والحكومة، وإذا كانت الحكومة ليست ذات شفافية فالناس لن يكونوا ذوي شفافية أيضاً ولكن نحن نلوم الرجل المتواضع الذي لا يدفع ضرائبه، ونحن لا ندرك أن الجميع يتنصل حول العالم بمن في ذلك بعض الشركات المحترمة جدا، وسأعطيكم مثالا واحدا،
    Bana Derek Yates'i verin, ben de size buradan zarar görmeden çıkma şansı vereyim. Open Subtitles سلموني (ديريك يايتس) وسأعطيكم الفرصة للخروج من هنا دون أن تتعرضوا للأذى.
    Beni de yanınızda götürün hepsini vereyim. Open Subtitles خذوني معكم وسأعطيكم الرقم
    Size bir ipucu vereyim. Bağla ilgili. Open Subtitles وسأعطيكم تلميحاً ، إنه مُثبت
    Ari'yi bana teslim edin, ben de size Alex'i vereyim. Open Subtitles سلموا (آري) لي وسأعطيكم (أليكس)
    ...size Tanrı'yı vereyim. Open Subtitles وسأعطيكم الله
    Beş dakika sonunda da: "Kağıtları bana uzatın, size her soru için bir dolar vereceğim." TED عندما تنتهي الخمس دقائق، سأقول، " مرروا الأوراق لي، وسأعطيكم دولاراً مقابل كل سؤال."
    Üçe kadar sayacağım ve burada kalan isyancılara ateş emri vereceğim. Open Subtitles سأعتبركم مُتمرّدين وسأعطيكم ! الأمر لإطلاق النّار.
    9:00'da gelin, parayı vereceğim. Open Subtitles عودوا في التاسعة وسأعطيكم الأموال
    Ayrıca kazanacağım her dolar için, sizlere yirmi sent vereceğim. Open Subtitles وسأعطيكم 20 سنتاً عن كل دولار أكسبه.
    Ağır silahlarla sana bir saat vereceğim. - Efendim. Open Subtitles سأحصل على المدفعية وسأعطيكم ساعة واحدة
    Hepinize bireysel görevler vereceğim. Open Subtitles وسأعطيكم التعيينات الفردية الخاصة بكم.
    Aradan sonra, kararımı vereceğim. Open Subtitles دعونا ناخذ استراحة وسأعطيكم قراري بعدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more