"وسائد" - Translation from Arabic to Turkish

    • yastıklar
        
    • yastıkları
        
    • Yastık
        
    • yastığı
        
    • yastığın
        
    • yastıklara
        
    • minder
        
    • minderleri
        
    • minderlerinin
        
    • yastıkların
        
    • yastıklarda
        
    • Minderlerin
        
    • yastıklarından
        
    • minderlerinden
        
    Büyük mor iri yastıklar koyardım. Belki bir-iki de koltuk koyardım. Open Subtitles وسائد بنفسجية كبيرة مثلا قليلاً من البخور أيضا
    Hipoalerjenik yastıklar ve çarşaflar alıyor. Open Subtitles و اشترت ملاءات و وسائد لا تثير أية حساسيات
    Rahatsız olma konseptini görsele dönüştürmek istiyorsam bu boyun yastıkları bunun için ideal. TED ولو أردت توضيح فكرة عدم الارتياح، لا شيء أفضل من وسائد الرقبة.
    Oda servisi, iki rosto daha gönderin ve üzerlerinde nane olan üç Yastık da. Open Subtitles خدمة الغرف؟ ارسل قطعتان لحم محمر وثلاثة وسائد إضافية مع حلوى النعناع
    Evet, hava yastığı kaburgalarına baskı yapmış olabilir. Open Subtitles أجل, وسائد الهواء تحطم الضلوع عندما لا يكون هناك حاجز
    Umarım hava yastığın vardır! Open Subtitles أتمنى أن يكون لديك وسائد هوائية
    Ve Başbakan'ın karısı için yeni yastıklara ihtiyacımız var. Open Subtitles إذن نحن في حاجة إلى وسائد جديدة من أجل زوجة رئيس الوزراء
    yastıklar, havlular, duş perdeleri, kedi kakaları! Open Subtitles وسائد ، مناشف ، ستارة حوض الإستحمام ، غائط قط
    Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz. Yerdeki yastıklar mı yani? Open Subtitles هذا لا يعني أي شي، وسائد على الارض أتعلم ماذا سأقول ؟
    yastıkları olan yerlerde kalmaya başlamalıyım. Open Subtitles لقد تلقيت إبتداء أماكن للسكن حيث توجد عندهم وسائد
    Ama annem ağlamadı. Odasına çıktı ve yataktaki yastıkları aldı. Open Subtitles هي لم تبكي , فقط ذهبت الى غرفتها وامسكت وسائد السرير
    Sana getirdim, bir tente, birkaç battaniye, uçak yastıkları. Open Subtitles لقد حصلت على مشمع و بعض البطّانيات وسائد طائرة
    Bir keresinde kampta arkadaşlarla Yastık savaşı yapmıştık. Open Subtitles ذات مرة.. بمعسكر الفرقة لم يكن وسائد للنوم عليها، لكنّنا قمنا بالنوم بدونها
    Ailemin serveti, sadece Yastık altına koyduklarından ibaret. Open Subtitles كل ما تملكه عائلتى من ثروة تحت وسائد الأريكة
    Gerçek şu ki, bunu herkes yapar bazen, yastığı ters çevirerek bazen, saksıyı kullanarak bazen de, gömleğin düğmesini ilikleyerek. Open Subtitles أحياناً بمساعدة وسائد مقلوبة و في بعض الأحيان بمساعدة نباتات المغروسة و أحياناً آخرى بإستعمال الزر الأعلى للقميص
    Bunlara pizza yastığı diyoruz ama aslında içinde pizza falan yok. Open Subtitles نسمّيها وسائد البيتزا لكنها لا تحتوي على بيتزا
    Umarım, hava yastığın vardır. Open Subtitles أتمنى أن يكون لديك وسائد هوائية
    Ve Başbakan'ın karısı için yeni yastıklara ihtiyacımız var. Open Subtitles إذن نحن في حاجة إلى وسائد جديدة من أجل زوجة رئيس الوزراء
    Modern bilimsel yöntemlerle minder ve kitaplar yerleştirilmiş kapılar kullanıyorsun. Open Subtitles بالطرق العلمية الحديثة، يمكنكِ استخدام الأبواب موضوع عليها وسائد و كتب
    Perdeli ve bardak altlıkları olan ve siktimin kocaman nakışlı minderleri olan dairesi. Open Subtitles فيها ستائر و أواني منزلية و كراسي طويلة مع وسائد كبيرة
    Aynen. Koltuk minderlerinin içindeki seyahat bütçemizle dünya bize dar gelir. Open Subtitles أجل يا عزيزتي بميزانيتنا للسفر وإن وجدنا شيئاً في وسائد الأريكة العالم محارتنا
    Daha önce yastıkların arasında mücevher kaybetmiştim. Open Subtitles لقد فقدت المجوهرات في وسائد من قبل.
    İspanyol orospular çok acayip yastıklarda oturarak şunu görmemi zorlaştırıyorlar. Open Subtitles العاهرات الإسبانيات يجلسون على وسائد غريبه يجعلونها صعبه للمشاهده
    Minderlerin arasına bak. Open Subtitles لماذا لا تبحثى في وسائد الأريكة ؟
    Pizza yastıklarından yemeye vaktin yok mu yani? Open Subtitles هل هذا يعني انك مشغول عن أكل وسائد البيتزا ؟
    - Kanepe minderlerinden. Open Subtitles في وسائد الأريكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more