Bence doğum kontrolü konusunda bu kadar sorun yaşamamızın nedenlerinden biri de bu. | TED | اعتقد ان هذا واحد من الاسباب التي تجعلنا نضع نفسنا في مشكله كبيرة مع هذا العدد من وسائل منع الحمل |
Bu bir dilekçe. Okulda doğum kontrolü için verilen derslere karşı kampanya düzenliyoruz. | Open Subtitles | انها حمله للمطالبه بمنع وسائل منع الحمل توزع على المدارس, هل تريد التوقيع عليها؟ |
Son birkaç yıldır meslektaşlarım ve ben erkekler üzerinde farklı bir doğum kontrolü geliştirmesi yolundayız, hormon verilmesini kapsamayan bir geliştirme. | TED | خلال السنوات القليلة الماضية، قمت أنا وزملائي بنهج توجه مختلف لتطوير وسائل منع الحمل لدى الرجال، توجه لا يعتمد على استخدام الهرمونات. |
Bunun bir nedeni, en popüler doğum kontrol yöntemlerinin nadiren bulunması. | TED | سبب واحد هو الاكثر شيوعا وسائل منع الحمل نادرا ما تتوافر. |
- doğum kontrol hapları her zaman işe yaramıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | وسائل منع الحمل ليست دائما فعالة . أليس كذلك؟ |
kontraseptifler bu süreci önlemek için tasarlanmışlardır ve üç ana yöntemle çalışırlar. | TED | تم تصميم وسائل منع الحمل لمنع هذه العملية، وتعمل بثلاث طرق رئيسية. |
Modern doğum kontrolünün utanılacak bir tarafı yok. | Open Subtitles | وسائل منع الحمل الحديثة ليس لديها ما تخجل منه. |
Erkek doğum kontrolü üzerinde çalışan araştırmacılar çiftler için daha iyi bir gelecek yaratmaya çalışıyorlar, doğum kontrolünün artık sadece ''kadın sorunu'' olduğu düşünülmeyen bir gelecek, çiftlerin beraber karar vereceği bir konu. | TED | الباحثون الذين يعملون على وسائل منع الحمل الذكورية يحاولون إنشاء مستقبل أفضل للأزواج، مستقبل حيث لا يعتبر منع الحمل أمرًا مرتبطا بالنساء فقط، بل قضية يجب على الزوجين معًا اتخاد قرار بصددها. |
Hangi doğum kontrolü yöntemini kullanıyorsunuz? | Open Subtitles | ما وسائل منع الحمل التي تستخدمها؟ |
Çünkü bana göre, doğum kontrolü hakkında konuşmanın bizi çok rahatsız etmesinin nedenlerinden biri, seks ile üremeyi birbirinden ayırmanın rastgele cinsel ilişkiyi teşvik edeceği endişesidir. | TED | لاني فكرت في سبب واحد لدينا هذا الحجم الكبير من الضجه حول وسائل منع الحمل هذا الشأن الذي طال امده اننا اذا فصلنا الجنس من الانجاب , نحن ندعم الدعاره . |
doğum kontrolü kullanmayı. | Open Subtitles | استخدام وسائل منع الحمل |
doğum kontrol kullandık... kilise doğum kontrolünü yasaklıyordu. | Open Subtitles | كنا نستخّدم وسائل منع الحمل وكانت الكنيسة تستهجن هذا الامر |
Bahsettikleri iğne 'Depo-Provera'. Bir doğum kontrol hapı. | TED | وهي عبارة عن حقنة يأخذونها تسمى ديبو-بروفيرا، وهي من وسائل منع الحمل. |
Geri döndüğümde sağlık uzmanları ile konuşurdum ve onlar da derlerdi ki ''Yo hayır, doğum kontrol hapları hep gelişen dünya ülkelerinde.'' | TED | وأعود وأتحدث إلى خبراء الصحة العالميين، وإذا بهم يقولون، "أوه لا، وسائل منع الحمل يتم تخزينها في الدول النامية." |
Sonra, gelirsin gerçek doğum kontrol yöntemleri hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | في وقت لاحق ، يمكننا الحديث حول وسائل منع الحمل . |