"وسادةً" - Translation from Arabic to Turkish

• yastık
• yastığı

Kocasını gizli bir çukura atalım. Yoksa ölü bedenini yastık diye mi kullanalım?
اسحب زوجها من هنا إلى حفرة خفية واجعل من جثته وسادةً لتحقيق شهوتنا

Çatı arasındaydım, uyandığım zaman beni boğmak için havada duran bir yastık vardı.
حسناً، لقد كنت نائمةً في العليّة، و عندما استيقظت، رأيت وسادةً تُحلّق أمام وجهي لتحاول خنقي

Veya kapının altından fazla yastık verdim,
أَو دفشت لك وسادةً إضافيةً تحت بابكَ

Düzgün bir yastık istemek çok mu?
هل كثير أن أطلب وسادةً أنيقة ؟ مرحباً

Belki de onun o rahat koltuğunda ikimizin birlikte film izlediğini, ...ve benim uykum geldiğinde onun yastığı alıp göğsüne koyduğunu böylece kafamı oraya yaslayacağımı...
ربّما نتحدّث عن عادتنا أنا و (سميث) في مشاهدة الأفلام على أريكته الكبيرة المريحة و عندما أنعس، يضع وسادةً على صدره كي أضعَ رأسي عليها

-İşi bitince bana haber ver. Düzgün bir yastık istemek çok mu, dedim.
قلت لك هل كثير أن أطلب وسادةً أنيقة ؟

Düzgün bir yastık istemek çok mu?
هل كثير أن أطلب وسادةً أنيقة ؟

Bir yastık daha ister misin?
تُريدينَ وسادةً أُخرى أو شيءٍ ما؟

Sırtının altına da yastık koyun mutlaka.
و ضعي وسادةً تحتها

Buraya bir yastık koyayım.
وضعت وسادةً هنا

yastık veya herhangi bir şeye ihtiyacın var mı?
أتحتاجين وسادةً أو... أي شيء؟

yastık getir.
أحضر وسادةً

Yatakta annenin 18 tane kahrolası yastığı var.
لدى أمك (18) وسادةً على سريرها