Bana kalırsa onu bekleyen bir karısı ve altı çocuğu vardır. | Open Subtitles | قد يكون لديه زوجة وستّة أطفـال ينتظرونـه |
-Müdüre sorarsanız kendisi ve altı kişi daha. İkisi çalışıyordu. | Open Subtitles | طبقاً للمديرِ نفسه وستّة مستخدمين آخرينِ. |
Otobüsün sefer kaydına göre bir şoför ve altı yolcu var. | Open Subtitles | معارض حافلةِ الظاهرةِ فقط السائق وستّة مسافرين في الداخل. |
Kaburgalarımı ve altı dişimi kırdı. | Open Subtitles | هو كسر ثلاثة من أضلاعي، وستّة أسنان. |
Bir ve iki ve üç ve dört ve beş ve altı ve yedi ve sekiz... | Open Subtitles | واحد وإثنان وثلاثة وأربعة وخمسة وستّة سبعة ثمانية... |
Dört, beş ve altı. | Open Subtitles | أربعة، خمسة، وستّة. رائع |