Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينه و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينة و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
medyum Dostları programımızın 12 bölümünde-- | Open Subtitles | إصدارنا الثاني عشر من شبكة الأصدقاء وسطاء الأرواح |
Güvenli şekilde transfer edildi aracılar, deniz aşırı bankalar kullanıldı. | Open Subtitles | تم التعامل معها بسلامة عبر وسطاء وفي مصارف خارجية |
Polis helikopterleri, köpekler medyumlar ve binlerce polis onu arıyor. | Open Subtitles | مروحيات الشرطة ، كلاب ، وسطاء روحيون و آلاف من عناصر الشرطة يشتركون في البحث |
Bir medyuma gitmek fena olmaz değil mi? | Open Subtitles | ظننت أنه لن يؤذي أن نستخدم وسطاء إن كنت تعلم ما أقصد. |
Dinle, Kahinler huysuz ve tarafsızdır. | Open Subtitles | وسطاء الوحى لا يمكن التنبؤ بهم |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينه و بين مايكل كورليوني أي وسطاء |
Diğer yandan iş planları olan adamlar ise Dawson, çaresine bakacağımız aracı olmaya çalışan paragözlerle dolu. | Open Subtitles | لكن الرجال الذين لديهم خطة عمل , داوسن مليئه بهذه النوعيه من الرجال لدينا وسطاء أكثر مما نحتاج |
aracı kimse olmadan. Anladın mı? Böyle söylemedi. | Open Subtitles | بدون أي وسطاء إنه لم يقل هذا |
Altı medyum, altı farklı eyalete bakmamızı söylüyor. | Open Subtitles | لدينا 6 وسطاء روحيين أخبرونا أن نبحث بـ 6 ولايات مختلفة |
Avukat veya medyum değiliz. | Open Subtitles | نحن علماء ولسنا محامون أو وسطاء روحانيون |
Biz bilim adamıyız, medyum değiliz. | Open Subtitles | هذا يكفى... نحن علماء ولسنا وسطاء روحانيين |
Hükûmetin merkezinden aracılar yoluyla bana fikirlerini belirtenler oldu. | Open Subtitles | وصلتني طلبات من خلال وسطاء من قلب الحكومة |
Bugünlerde, tamamen büyük aracılara bel bağlamış durumdayız. Burada kast ettiğim bankalar, hükûmet, büyük sosyal medya şirketleri, kredi kartı firmaları ve benzeri aracılar, ekonomimizde güven anlamında bunu yapıyorlar. | TED | لذلك، نعتمد اليوم كلياً على الوسطاء الكبار -- وسطاء مثل البنوك، والحكومة، وشركات وسائل الإعلام الإجتماعية الضخمة، وشركات بطاقات الإئتمان وهلم جرا -- من أجل إرساء الثقة في اقتصادنا. |
medyumlar, seanslar, bütün acayip şeyler. 1993'te ölünce aile dağıldı. | Open Subtitles | مهتمة بالأشياء الغامضة بشكل كبير وسطاء روحانيين, جلسات تحضير أرواح ... كل الأشياء الغريبة ماتت عام 93, و تفرقت العائله |
Annemiz ve büyükannemiz büyük medyumlar olabilir ama biliyorsun biz asla medyum falan olamayız. | Open Subtitles | على الرغم من أن ...والدتنا وجَدَتُنا كانوا وسطاء كبيرين |
medyumlar, falcılar, rahipler. | Open Subtitles | وسطاء روحانـيين, قارئو الطالع, كـهنة |
Ufku açık biriyim ama henüz gerçek bir medyuma rastlamadım. | Open Subtitles | حسنُ، عقلي متفتح ولكنني واجهت بالفعل وسطاء روحيين حقيقيين. |
Kahinler, bu günü yaşanmamış gibi geri alacaklar ve sonra Mohra İblisinin kanı bana bulaşmadan, onu öldüreceğim. | Open Subtitles | وسطاء الوحى سوف يعيدون لنا هذا اليوم و يعيدون الوقت حتى أستطيع قتل ال(موهرا) قبل أن تجعلنى دماؤه بشرياً |