O Paris'e taşındığı ve bana aşık olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف انتقل إلى باريس وسقطت في الحب معي. |
Habchun'a tek başına gitmiş ve nehre düşmüş. | Open Subtitles | لقد ذهبت بمفردها إلى هابتشن وسقطت في النهر |
Yağmur yağıyordu ve ben nehire düştüm ve sen de arkamdan atladın. | Open Subtitles | كان المطر يهطل وسقطت في الماء وقفزتي ورائي |
İlk görüşte aşık oldu ve aşk nehrine yuvarlandı. | Open Subtitles | لقد كان حبا من أول نظرة وسقطت في نهر الحب |
İzci kızı gördüm, göle düştü ve onu kurtardım. | Open Subtitles | أوه حسناً رأيت فتاة الكشافة تلك وسقطت في البحيرة وأنا أنقذتها |
Sonra bayrak direğine takıldı ve çamura düştü! İddiaya girerim o bile buna gülmüştür. | Open Subtitles | وتعثرت وسقطت في الوحل راهنت بأنها ستكون مضحكه |
Kocan sana baktığında hâlâ tanıştığı genç kızı görüyor ve ona âşık oluyor. | Open Subtitles | عندما ينظر زوجك عليك، انه ما زال يرى الفتاة التقى وسقطت في الحب معها. |
Bir dükkanın vitrininde gördüm ve resmen aşık oldum. | Open Subtitles | رأيت ذلك في نافذة المحل، وسقطت في الحب معها. |
Leann sarhoş olur ve okyanusa düşer. | Open Subtitles | لكن بدلاً من استرداد سحرنا، ثملت وسقطت في المُحيط. |
Balıktan geri dönerken birden buz çatladı ve ben de suya düştüm. | Open Subtitles | وكنا عائدين وفجأة تصدع تاثلج وسقطت في البحيرة. لم أستطع الرؤية أو التنفس. |
Dün gece yarısı, bir kamyon ve bir sedan çarpışarak nehre düştü. | Open Subtitles | عند منتصف ليلة البارحة اصطدمت ســيارة صغيرة بشــاحنة وسقطت في النهر |
...ve ona bir doğum günü kartı almak için mağazaya gittiğinde düşmüş ve başını çarpmış. | Open Subtitles | وذهبت للحصول عليه بطاقة وسقطت في مخزن وضرب رأسها. |
Onu daha önce yaşadım ben. Biri topu fırlatıyor ve suya düşüyorsun. | Open Subtitles | قد فعلت ذلك من قبل قدف احدهم الكرة وسقطت في حوض من الماء |
Metro platformunda ayağı kaydı ve hareket hâlindeki bir trenin önüne düştü. | Open Subtitles | فقد انزلق على منصة مترو وسقطت في أمام قطار قدوم. |
Olacak demiyorum ama olursa, savaşta ölürsem Bess'e ve çiftliğe göz kulak olacağını bilmek beni çok rahatlatırdı. | Open Subtitles | لن أقول أنه سيحدث لكن إذا حدث وسقطت في المعركة سيريحني معرفة |
Japonlar Pearl limanına saldırdıktan sonra yevakadınordusunakatıldı ve genç bir deniz teğmene aşık oldu. | Open Subtitles | بعد الهجوم الياباني على بيرل هاربور، انضمت ييفا إلى هيئة الجيش النسائية وسقطت في الحب مع ملازم البحرية الشاب. |
Uzaylıysan ve dünyanı kaybettiysen ve yeni bir dünyaya adımını attıysan başka şansın kalmıyor. | Open Subtitles | عندما تكون فضائياً وقد خسرت عالمك وسقطت في عالم جديد |
Ne yaptın, tökezledin ve birinin yumruğuna mı düştün? | Open Subtitles | ماذا فعلت، تعثرت وسقطت في قبضة أحدهم؟ |
Ben, seni görüp âşık olan ve uğruna her şeyi yapabilecek adamım. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي رأيت وسقطت في الحب معك... ... وسوف تفعل أي شيء من أجلك. |
Bir şey kan şekerinin düşmesine sebep olmuş ve diyabetik komaya girmiş. | Open Subtitles | شيء ما تسبب في خفض معدل سكر دمها وسقطت في غيبوبة سُكر ... |