Ve ekonominin nasıl işlediği hakkında çok fazla şey duyduk. | TED | وسمعنا الكثير عن محاولة معرفة كيفية نمو الاقتصادات العالمية .. |
Hepimiz daha önce perileri ve nimfaları(orman veya su perisi) duyduk, ama Hindistan dışındaki kaç kişi Hinti kardeşler Apsaraları biliyordur? | TED | إذن كلنا سمعنا بالجنيات وسمعنا كلنا بالحوريات. لكن كم عدد الناس خارج الهند الذين يعلمون بنظرائهم الهنديين: الأبسارات؟ |
Brexit tartışmalarında duyduk ve son olarak Fransız seçimlerinde duyduk. | TED | وسمعنا عنها خلال مناقشات بريكسيت ومؤخراً خلال إنتخابات فرنسا. |
Geçerken müziği duyduk. Biz de katılabilir miyiz? | Open Subtitles | كنا فقط نمر من هنا وسمعنا الموسيقى هل يمكننا الدخول ؟ |
Evet ama bunların bizim hiç duymadığımız teknolojilerden gelen bombaları ve silahları var. | Open Subtitles | نعم ولكن بحوزتهم البنادق والقنابل ووسائل تكنولوجيه لم يسبق وسمعنا عنها |
Yarı uykulu bir şekilde, bazı insanların kendilerini astıklarını duyduk. | Open Subtitles | ولم يكن مهم أين ننام كنا نصف نائمين وسمعنا عن رجال شنقوا انفسهم |
Shavadai kadınları hakkında hikayeler duyduk. Bir zamanlar özgürlermiş. | Open Subtitles | وسمعنا روايات عن نساء الشافاداي، انهم كانوا احرار |
Bir keresinde, yatak odasındaydık ve karısının eve geldiğini duyduk. | Open Subtitles | في إحدى المرات كنا نفعل ذلك في غرفة نومه وسمعنا بعودة زوجته للمنزل |
Gördük derinliklere doğru gömülen gemideki adamların çığlıklarını duyduk. | Open Subtitles | رأيناه، وسمعنا صراخ الرجال ينجذبون للأعماق. |
Füzeyi gördük, patlamayı duyduk. Biraz yardım gereklidir diye geldik. | Open Subtitles | رأينا الصاروخ وسمعنا الإنفجار واعتقدنا أننا قد نساعد |
Kuzey ve Güney Kore arasında da bazı uzlaştırıcı müdahaleler olduğunu duyduk. | Open Subtitles | وسمعنا أن هناك نوع من التدخّل لحل الأزمة بين الكوريتين |
Yatıyorduk kapıdan bazı sesler geldiğini duyduk. | Open Subtitles | ،كنا هنا على السرير وسمعنا أحداً قادماً إلى الباب الخلفي |
Bu sabah annem ve ben markete gitmiştik ve birisinin sizin hakkınızda kasırgadaki insanlara yardım için evinize getirdiğinizi duyduk. | Open Subtitles | لا بأس كنتُ مع أمي في المتجر هذا الصباح وسمعنا بعض الناس يقولون أنكم |
Ses yoktu ama telefonda çığlık sesleri duyduk. | Open Subtitles | -أقـتـلـهـم جـمـيـعـاً وسمعنا صــراخ شــنـيـع من السماعة |
Ve birinin "Sıhhiyeci vuruldu" diye bağırışını duyduk. | Open Subtitles | وسمعنا شخصاً يقول هناك شخص مصاب |
Ve birinin "Sıhhiyeci vuruldu" diye bağırışını duyduk. | Open Subtitles | وسمعنا شخصاً يقول هناك شخص مصاب |
Yolda kaldık ve gitarın sesini duyduk. | Open Subtitles | تقطعت بنا السبل, وسمعنا غيتارك |
Dayı bu arada, geçen gün anneannemle evdeydik ve bir bağrışma duyduk. | Open Subtitles | ...بالمناسبة في أحد الأيام، أمي كانت في المنزل وسمعنا صراخ |
Bir sürü şey gördük ve duyduk. | Open Subtitles | وقد شهدنا أمورًا وسمعنا أمورًا |
Çığlıklar atarak öten baykuşlar duyduk. | Open Subtitles | وسمعنا البوم وهو يزعق ويأوم |
Kim olduğunu biliyoruz. Hakkında duymadığımız kalmadı. | Open Subtitles | نعرف من تكونين وسمعنا عنكِ الكثير |