"وسنذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gideceğiz
        
    • gidip
        
    Okuldan sonra beni alacak, sinemaya ve McDonalds'a gideceğiz. - İkisine de. Open Subtitles ،قالت انها ستصطحبني بعد المدرسة .وسنذهب إلى السينما ومن ثم إلى ماكدونالدز
    -Bu gece, yemekten sonra burada buluşacağız ve daha sonra bu plajın aşağısında bir otel mi ne var, oraya gideceğiz biraz parti yapacağız. Open Subtitles ،الليلة بعد العشاء ،سنلتقي هنا وسنذهب إلى ذلك الفندق عند نهاية الشاطئ لنحتفل قليلاً
    Havaalanından taksiye binip Fontanelle Mezarlığı'na gideceğiz, tamam mı? Open Subtitles نحن ستعمل الحصول على سيارة أجرة من المطار، وسنذهب إلى سراديب الموتى اليافوخ، حسنا؟
    Traktörü bulup eyalete gidip bu işi kapatıyoruz. Open Subtitles وسنعثر على ذلك الحفار وسنذهب إلى الولاية وننهي الأمر
    Charlie'nin Barı diye ufak, güzel bir bar var, oraya gidip bir şey içeriz. Open Subtitles "وسنذهب إلى مكان لطيف يدعى "تشارلـى ونتناول شراباً
    Bir sonraki kasaba da durup, polise gideceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ عربة الدعم إلى البلدة التالية وسنذهب إلى الشرطة قضي الأمر
    Claudio Abbado ekimde gelecek ve biz Münih'e gideceğiz. Open Subtitles "كلاوديو أبادو" سيأتي في أكتوبر وسنذهب إلى "ميونخ".
    Büroyu arayıp tüm işleri öğlene atacağım, sonra da Central Park'taki hayvanat bahçesine gideceğiz. Open Subtitles ساتصل وأتعذر عن القدوم، وأؤجّل كل شيء للظهر وسنذهب إلى حديقة حيوان "سنترال بارك".
    Drumlin'i unut. Parayı biz toplayıp New Mexico'ya gideceğiz. Open Subtitles تبا لــ (درملين), سنجمع الاموال وسنذهب إلى نيو ميكسيكو
    Dekoru Mars'a benzeyen o restoranta gideceğiz. Open Subtitles وسنذهب إلى ذلك المطعم، حيث يتظاهرون بأنهم كوكب (المريخ)
    Hepimiz okula gideceğiz. Open Subtitles وسنذهب إلى المدرسة.
    "Birlikte şehrin tehlikeli yerlerine gideceğiz." Open Subtitles وسنذهب إلى الأماكن الخطرة من المدينة"
    - Ve sinemaya da gideceğiz. Open Subtitles وسنذهب إلى السينما أيضاً
    Golden Locust'a gidip, Çin yemeği yiyeceğiz! Open Subtitles وسنذهب إلى جولدن لوكاست وسنتناولطعاماًصينياً!
    Hep birlikte gidip duruma bakacağız. Open Subtitles وسنذهب إلى هناك لنرى
    İkimiz gidip Charlotte'yi bulacağız ve seni güvenli bir yere götüreceğiz. Seni orada tedavi ederler Open Subtitles سنذهب لنجد (شارلوت) سوية وسنذهب إلى مكان آمن، سيعالجونك هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more