Yemen ve Suriye'deki yakın zamandaki çatışmalarda PTBlerin kullanıldığı rapor edildi. | TED | وقد بينت تقارير عن استخدام القنابل العنقودية مؤخراً في الصراعات الجارية في اليمن وسوريا. |
Geçenlerde bir grup, taşınabilir sinemamızı Bangladeş'ten Suriye'ye götürmek istediklerini söyledi. Biz de bildiklerimizi onlarla paylaşıyoruz. | TED | مؤخرا، تواصل البعض معنا لأخذ السينما المتنقلة إلى بنغلادش وسوريا وقد شاركنا ما تعلمناه معهم |
Ekmek Suriye ve Iraktaki... ...çiftçiler tarafından icad edildi. | TED | لقد تمّ اختراعه من قِبل المزارعين في العراق وسوريا على وجه الخصوص. |
İngilizler, Türkleri Mezopotamya'dan, Filistin'den ve Suriye'den çıkarıyordu. | Open Subtitles | بريطانيا كانت تقود الأتراك إلى خارج بلاد ما بين النهرين فلسطين وسوريا |
Fakat, lrak ve Suriye'yi geçerken, El Hattal ve benim kısrağım yanında şansı çok zayıf. | Open Subtitles | لكن الفرصَ لديه ليعبر العراق وسوريا قبل الحطال و فرسي صعب جدا في أحسن الأحوال. |
Lübnan, Suriye ve Sudan'da bulunmuş. Bu adam bir avcı. | Open Subtitles | دخل وخرج من لبنان وسوريا والسودان إنه قناص |
Lübnan, Suriye ve Sudan'da bulunmuş. Bu adam bir avcı. | Open Subtitles | دخل وخرج من لبنان وسوريا والسودان إنه قناص |
Irak, Kürdistan, Suriye, öncesinde ve sonrasında Sudan. - Evet, ama her şeyden sonra onu Larkhill'deki alıkoyma tesisinin başına getirmişler. | Open Subtitles | العراق و كردستان وسوريا و ملاحقة صدام كنت صغيراً وقتها و لكنني علمت |
Ayrica Kral Abdullah Lübnan ve Suriye'yi de kralligina eklemek istemisti bir Arap süper gücü yaratmak için. | Open Subtitles | أراد أيضا أن يضيف لبنان وسوريا إلى مملكته لعمل دولة عربيّة كبرى |
BU ZAMAN İÇİNDE İSRAİL VE SURİYE GÜÇLERİ İLE ULUSLARARASI ARABULUCULAR DA OLAYA DAHİL OLDU | Open Subtitles | لكن الآن تشارك أيضا قوات من إسرائيل وسوريا |
Yunanlılar onlara Fenikeliler dedi; ...bugünkü Suriye ve Lübnan kıyılarında yaşıyorlardı. | Open Subtitles | ويعيشون على سواحل ما يعرف اليوم بلبنان وسوريا |
Irak ve Suriye' giderek , 200'den fazla Amerikalı da dahil olmak üzere bağlılık yemini ettiler. | Open Subtitles | قد سافرو للعراق وسوريا ليعلنوا ولائهم بالإضافة إلى 200 من الأمريكيين |
Ama yine de Irak ve Suriye'de gördüğümüz bazı vahşetlerin arkasında onun askerleri var. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإن المجندين وراء بعض من أسوأ الفظائع رأيناه في العراق وسوريا. |
Gazze, Suriye, Sudan, Ukrayna’daki çatışmalar dehşet verici ve korkunçsa da, 50 yıldır süregelen seküler azalmadaki küçük bir yükselişi temsil ediyorlar. | TED | الآن، غزة وسوريا والسودان وأوكرانيا رغم بشاعة هذه النزاعات، وهي فعلًا مروعة، تمثل نسبة قليلة مقارنة بحرب الخمسين سنة لإندحار العلمانية. |
Kuveyt'teki, Suriye'deki, Mısır'daki ikonik aktörlerin bölgeyi birleştirmek için kahkahayı kullandığı bir dönemde büyüdüm. Futbolun birleştirdiği gibi. | TED | فقد ترعرعت في حقبة استعمل الضحك فيها ممثلون كبار من الكويت وسوريا ومصر، كوسيلة لتوحيد المنطقة، تماما كما تفعل كرة القدم. |
Suriye daha da büyük bir sorun. | Open Subtitles | وسوريا ربما تحتوى على مشكلة اكبر |
Kuzey Irak ve Suriye'nin kumullarında öldürmek. | Open Subtitles | فوق الكثبان الرملية شمالي العراق وسوريا |
Çin, Suriye.. | Open Subtitles | الصين وسوريا... |