"وسيلة أخرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka bir yol
        
    • Başka yolu
        
    • Başka bir yolu
        
    • başka yol
        
    • başka bir yolunu
        
    • yolu daha
        
    • bir yol daha
        
    • yöntemi miydi
        
    Gururumu okşuyorsun, ama eminim ikiniz başka bir yol bulursunuz. Open Subtitles رغم أني أشعر بالإطراء، أؤكد لك أننا سنجد وسيلة أخرى
    onun hayatını kurtarmak istiyorsan, başka bir yol yok. Open Subtitles ليست هناك وسيلة أخرى إذا أردتِ إنقاذ حياته.
    Onlarla savaşıp geçmemiz gerek, Başka yolu yok. Open Subtitles يجب أن نجد طريقنا خلالهم لا يوجد وسيلة أخرى
    Eğer Tanrı'nın gözünde Başka yolu yoksa birlikte olabiliriz. Open Subtitles لو لم تكن هناك وسيلة أخرى في نظره يمكن أن نكون معا
    Bu şekilde anlık geri bildirim almanın Başka bir yolu olduğunu düşünmüyorum. TED لا أعتقد أن هناك أي وسيلة أخرى للحصول على ردود فعل فورية على هذا النحو.
    Velayeti alabilmen için başka yol yok, Rudy. Open Subtitles ما من وسيلة أخرى لتحصل على الحضانة, رودي.
    Siz ikiniz bunu yapmanın başka bir yolunu bulmalısınız. Open Subtitles أنتم الإثنان سَيكونُ عِنْدَكُما لإيجاد وسيلة أخرى للقيام بذلك.
    Ve böylece, kimin dost kimin düşman olduğunu anlamanın bir yolu daha. TED وبذلك نأمل أن تكون وسيلة أخرى لتحديد من هو الصديق ومن لا
    Bu kadar proteini saklamak için başka bir yol var. Bunu doğal olarak yapmak. Open Subtitles هناك وسيلة أخرى لاستنباط كميو كبيرة من البروتين وهي الطريقة الطبيعية
    Peki ya ben hariç hiç kimsenin işe bulaşmayacak olduğu başka bir yol bulursam? Open Subtitles ماذا لو عثرت على وسيلة أخرى للتعامل مع هذا الأمر هذا لن يدين أحد إلا أنا؟
    Peki ya ben hariç hiç kimsenin işe bulaşmayacak olduğu başka bir yol bulursam? Open Subtitles ماذا لو عثرت على وسيلة أخرى للتعامل معه، هذا لن يدين أحداً إلا أنا؟
    Yani o yumurtaları oradan almak için başka bir yol bulmadığınız sürece, işimiz bitti! Open Subtitles إن لم تجد وسيلة أخرى لإحضار البيض فسنرحل مفهوم؟
    Eğer yarıyorsa dağıtım yapmak için başka bir yol bulursunuz. Open Subtitles إن كان فعّالاً فستبتكرون وسيلة أخرى لنشره
    Ama oraya girmenin Başka yolu yok. Ben giremedim. Düşünsene ne kadar uzun süre denedim. Open Subtitles لا توجد وسيلة أخرى لبلوغ ذلك بامكاني ذلك و أعتقد أن علي المحاولة
    Olaylar böyle geliştiği için üzgünüm, çavuş. İnan bana Başka yolu yoktu. Open Subtitles آسف لمآل الأمور لهذا أيّها الرقيب ولكن لم تكن هنالك وسيلة أخرى حقّاً
    Çayına şekeri o koyuyordu. Başka yolu olamaz. Open Subtitles أنه يخلط السكر مع شايه ليس هناك وسيلة أخرى
    Hedeflediğimiz rakamlara ulaşmanın Başka yolu yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك أي وسيلة أخرى لتحقيق هذه الأرقام المستهدفة لقد كنت تماما على علم بذلك
    Hayır sağ ol. Bunun Başka bir yolu da olmalı. Open Subtitles لا شكراَ لابد أن هناك وسيلة أخرى لتهريبه
    Keşke o insanları oradan çıkarmamızın Başka bir yolu olsaydı. Open Subtitles اتمنى لو أن هناك وسيلة أخرى لإخراج هؤلاء الناس من هناك
    Ama başka yol yok, var mı? - Selam. - Selam. Open Subtitles حسنا، ليس هناك وسيلة أخرى أليس كذلك؟ مالذي يجري؟
    İkimiz onu bulmanın başka bir yolunu düşünürüz sonra da onu durdurmanın başka bir yolunu buluruz. Open Subtitles بوسعنا ابتكار وسيلة أخرى لإيجاده، ثم يمكننا إيجاد وسيلة أخرى لردعه.
    Sorun değil; sanırım onu izleyebileceğimiz bir yol daha var. Open Subtitles ذلك كلّه صحيح، أعتقد لديّ وسيلة أخرى يمكننا ان نتعقّبه
    Bakalım ne yapacak diye kobayını soyutlama yöntemi miydi? Open Subtitles مجرّد وسيلة أخرى لعزل مبحثكِ لتري ما سيفعل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more