Sanki her gün beceriksizliğin sınırlarını zorlamak için yeni bir yol buluyorsun. | Open Subtitles | انها مثل كل يوم تجد وسيلة جديدة لتغيير حدود الكفاءة |
yeni bir yol bulduk, hislerimizi ve rüyalarımızı ifade etmek için. Bu genç nesil dünyanın o köşesindeki uluslarımıza özgüvenlerini geri kazandırdı, bize özgürlüğün yeni anlamını söyledi ve bize sokaklara dökülmemiz için bize güç verdi | TED | لقد وجدنا وسيلة جديدة للتعبير عن مشاعرنا والإفصاح عن أحلامنا. فھؤلاء الشباب أعادوا لشعوبنا الثقة بالنفس في ذلك الجزء من العالم، ومنحونا معنى جديدا للحرية، وشجعونا على النزول إلى الشوارع. |
Kendini eğlendirmek için yeni bir yol bulduğuna sevindim. | Open Subtitles | يسرني إيجادك وسيلة جديدة لتسلية نفسك. |
Tracy, programı mahvetmek için yeni bir yol bulmuş. Ne? | Open Subtitles | وجد (ترايسي) وسيلة جديدة لتخريب البرنامج |