"وسيلة واحدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yolu
        
    • yollarından birisi
        
    • bir yol
        
    • bir tek yolu
        
    Fark edilmeden geçmenin tek bir yolu var: Görünülmez olmak. Open Subtitles هناك وسيلة واحدة فقط للدخول خلسة، أن يكون المرء خفيا
    Uyku lanetini bozmanın tek bir yolu var... Gerçek aşkın öpücüğü. Open Subtitles ثمّة وسيلة واحدة للخروج مِنْ لعنة النوم وهي قبلة حبّ حقيقيّ
    Bana bunu telafi etmenin tek bir yolu var. Open Subtitles يوجد وسيلة واحدة فقط تستطيع بها التعويض عنِّي
    Sanırım cinayet, lanetlerini gerekleştirme yollarından birisi. Mesleki başarı. Open Subtitles أعتقد أن القتل وسيلة واحدة لتحقيق لعناتك فهذا جيّد لعملك
    Sanırım cinayet, lanetlerini gerekleştirme yollarından birisi. Mesleki başarı. Open Subtitles أعتقد أن القتل وسيلة واحدة لتحقيق لعناتك فهذا جيّد لعملك
    Daha iyi anlamana ve hatırlamana yardım etmem için bir yol olmasına rağmen. Open Subtitles ...على الرغم من أن ثمة وسيلة واحدة أستطيع مساعدتك بها لتفهم بشكل أفضل
    Bunu daha da kötü olmadan durdurmanın bir tek yolu var. Open Subtitles توجد وسيلة واحدة فقط لإيقاف هذا قبل أن تسوء الأمور أكثر
    Hem müdahil hem de rahat olmanın tek bir yolu var. Open Subtitles ثمة وسيلة واحدة لك لتظل وثيق الصلة بالأمر ومستريحاً
    Ve onların desteğini kazanmanın tek bir yolu olduğuna inanıyordu. Open Subtitles و كان يؤمن بأن ثمة وسيلة واحدة فقط لضمان دعمهم له
    Emin olmanın tek bir yolu var. Open Subtitles ثمّة وسيلة واحدة فقط للتأكّد من هذا
    Rahip, çoçuğun ızdırabını dindirmenin sadece bir yolu olduğuna inanıyordu. Open Subtitles كان القس يؤمن بأن هناك وسيلة واحدة فحسب... لتطهير الصبي من علته.
    Korkarım ki Robin Hood'u kurtarmanın tek bir yolu var. Open Subtitles أخشى أنّه لا توجد سوى وسيلة واحدة لإنقاذ (روبن هود)
    - Öğrenmenin tek bir yolu var denemelisin. Open Subtitles -تعتقدين ذلك؟ -ثمّة وسيلة واحدة لنكتشف ذلك إذا حاولتِ
    Onu uyandırmanın tek bir yolu var. Open Subtitles وهناك وسيلة واحدة فقط لإيقاظها
    İkinizi de serbest bırakmanın tek bir yolu var. Open Subtitles ولا توجد سوى وسيلة واحدة لتحرير كليكما
    "Anne, bizi ayıran her şeyi düzeltmenin tek bir yolu var." Open Subtitles "أمّي، ثمّة وسيلة واحدة للتخلّص مِنْ كلّ ما يفرّقنا، عليّ تدمير..."
    Denemediğimiz bir yol kaldı. Open Subtitles توجد وسيلة واحدة لم نجربها حتى الآن
    Buraya fark edilmeden girebilmenin sadece bir tek yolu var: Open Subtitles هناك وسيلة واحدة فقط كى يدخل المرء خلسة أن يكون خفيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more