Senden daha fazlasına sahip genç, zengin ve yakışıklı adamları içeri alarak? | Open Subtitles | تسحب شاب، ثري، رجال وسيمين يحصلون على أكثر ممّا تحصل عليه أنت؟ |
Biraz daha büyüdüğünüzde... yakışıklı ve güçlü üç oğlunuz olacak. | Open Subtitles | وعندما تكبر أكثر سوف تملك 3 أبناء أقوياء و وسيمين |
Ve De la Warr'da çalışırken, yakışıklı erkeklerin ilgi odağıydı. | Open Subtitles | وعملها في الصالة أتاح لها رؤية رجال وسيمين |
Zaten tüm erkekleri çekici buluyorum, birini bulamamamın sebebi de bu zaten? | Open Subtitles | لكنّي أرى أن كلّ الرجال وسيمين. ولهذا لا يمكنني أن أختار أحدهم. |
Hepsi 1987 doğumlu ve çok yakışıklılar. | Open Subtitles | لقد ولدوا جميعاً في 1987 إنّهم وسيمين جداً |
Aman Allah'ım, bugün ne kadar yakışıklıyız. | Open Subtitles | ألا نبدو وسيمين اليوم ؟ |
Çok yakışıklısınız. Enerjinizi boşa harcamayın. | Open Subtitles | من اللطيف مقابلتكم أيها لسادة، أنتم وسيمين. |
- Ve lütfen, yakışıklı çocukları almayın. | Open Subtitles | وتذكر.. لاتجعل أي شباب وسيمين يدخلون هناك |
Birkaç kız NeW York City'de eğlenceli bir haftasonu geçirmek için şehre gelirler ve henüz Japonya'dan dönmüş iki yakışıklı işadamıyla tanışırlar. | Open Subtitles | بعض الفتيات يأتون إلى المدينة ليستمتعون بوقتهم في مدينة نيويورك عندما يلتقون برجال اعمال دوليين وسيمين |
Sıkışık bir büroyu kullanan 2 yakışıklı erkek galaksiyi birlikte yönetiyor. | Open Subtitles | شخصين وسيمين يشتركان بمكتب واحد يحكمان المجرة معا |
- Şairlerin pek yakışıklı olmadığı bilinen bir gerçektir, çünkü sürekli karanlık odalarında çalışır ve Golum'a benzerler. | Open Subtitles | حقاً؟ كيف يبدو ؟ تعرفين الشعراء ليسوا وسيمين لأنهم دائماً بغرف مظلمة، و يشبهون غولم |
Ne terbiyeli ve yakışıklı beyler bunlar böyle. | Open Subtitles | يا لهم من أولاد وسيمين ومهذبين. لديك هنا. |
Kasabada, onu karanlık tarafa çekecek kadar yakışıklı ve evli erkekler var mıydı? | Open Subtitles | هل هناك أي رجال وسيمين متزوجين في القرية... قد ينجذبون إلى جانبها المظلم؟ |
Hepsi de yakışıklı ve zengin tiplerdi, Jay. | Open Subtitles | لقد كانوا رجال وسيمين ولديهم الكثير من المال |
Kızım doğurganlığını iki yakışıklı oğlan çocuğuyla kanıtlandığına göre Tanrının bu soylu düğünü kutsayacağından emin olabiliriz. | Open Subtitles | أن إبنتي أثبتت خصوبتها بولدين وسيمين وشرعيين، لذا سيمكننا أن نشعر بالثقة في أن الرب سيبارك هذه الزيجة الملكية بذرية. |
yakışıklı ve haşin olanları seviyorsun demek. | Open Subtitles | أرى بأنّك تحبينهم وسيمين و ذوي بنية قوية |
Milyonlarcası hâlâ dönüşmüş olur. Evet, yakışıklı olmayacaklar. | Open Subtitles | أجل، لن يكونوا وسيمين لكن على الأقل، فهم |
Mükemmel bir yüzü olan, her yeri kaslı, harika vücutlu yakışıklı ve genç, hatta senden daha genç erkeklerden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | شباب لديهم أوجه رائعة و أجسام رائعة بها عضلات و وسيمين و صغار. |
Bunlar çekici, akıllı ve çok etkili ajanlardı. | Open Subtitles | كانوا وسيمين وأذكياء وذي فعالية عالية |
...kızıllar ya çok çekici olurlar ya da çok... | Open Subtitles | عندما يصل الأمر للناس أصحاب الشعر الأحمر، يكونون إما وسيمين جداً أو... |
Smokinle ne kadar yakışıklılar, değil mi? | Open Subtitles | الا يبدون وسيمين فى هذه الحلل؟ |
İkimiz de yakışıklıyız, değil mi? | Open Subtitles | كلانا وسيمين, أليس كذلك؟ |
Hepiniz öyle yakışıklısınız ki, büyümüş de küçülmüşsünüz sanki... | Open Subtitles | انكم جميعا وسيمين, كالرجال تماماً |