Saçlar ağarmış, kambur, yarı kör, ...ofis boylardan sigara dilenen. | Open Subtitles | بشعر أشيب، وظهر أحدب وشبه أعمى أستجدي السجائر من سعاة المكتب |
Üzgünüm ama balığa çıkıyorsan en zeki ve en yarı çıplak yemi götürmelisin. | Open Subtitles | آسفة, لكن عندما تذهبين للصيد، يلزمك طُعم ذكي وشبه عاري |
Ayrıca dışkılamayı ve yiyecek ödüllerini standartlaştırmak... ve bu işlemi daha fazla insana ulaşacak şekilde daha büyük ölçeklerde tekrarlamak için yarı otomatik hale getirmeliyiz. | TED | أيضا، لتوحيد الكريات، مكافآت الطعام، وشبه أتمتة هذا من أجل تكرار هذه على نطاق أكبر بكثير لتؤثر على حياة عدد أكبر من الناس. |
1990'da yarı kalıcı incelme saptandı. | Open Subtitles | بقعة رقيقة وشبه دائمة شكلت سنة 1990. |
Bu fikir Wallace'ın aklına, kulübesinde bir sıtma humması sırasında... yarı hezeyan hâlindeyken gelmişti. | Open Subtitles | كانت الفكرة قد خطرت على بال (والاس) وهو مسلتقٍ في كوخه وشبه هاذٍ في حمى الملاريا. |
- yarı kör, duvar gibi sağır. | Open Subtitles | شبه أعمى وشبه أصم |