Akşam çok fazla yedim içtim. - Hasta değilsin ya? | Open Subtitles | لقد اكلت وشربت الكثير انت لست مريضا يا سيدى ؟ |
İşte bu yüzden sadece bir paket Newport ve üç tane votka tonik içtim. | Open Subtitles | ولهذا السبب قمت بتدخين عبوه نيوبورت وشربت ثلاث زجاجات من الفودكا |
Dün gece biraz akşam yemeği yedim, bir bira içtim, yatağa gittim, ve bu şekilde uyandım. | Open Subtitles | البارحه أكلت العشاء وشربت القليل من البير ونمت و أستيقظت بهذا الحال |
Oğlum, sen haydutluğun ekmeğini yedin, hırsızlığın şarabını içtin. | Open Subtitles | ولدي، لقد اكلتَ خبز المعصية وشربت نبيذ مسروقاً |
Patsy biraz süt içti. Son günlerde biraz süt içmeye başladı. | Open Subtitles | وشربت باتسي بعض الحليب لم تكن تشربه مؤخرا |
İçeri tek başına girmiş, içmiş, uyuşturucu almış, kışkırtmış. | Open Subtitles | هي كانت تسير بمفردها وشربت الخمر فصبحت ثملة ثم جأءت اليهم |
Rachel ve Paolo yüzünden kafam çok bozuktu, tekila da içmiştim, sonra Nora, yani senin Annen, yani Bayan Bing... | Open Subtitles | كنت غاضبا من رايتشل وباولو وشربت الكثير ونورا السيدة امك بنج كانت |
Bende bir çöküntü yarattı ve sonuç olarak eve gidip sarhoş oldum. | Open Subtitles | والنتيجة كانت أنى عدت للمنزل وشربت. براين جرين: |
Ve eğer hata yapıp tekrar içersen geri dönüp başka bir yonga almalısın. | Open Subtitles | ...وإن أخطئت وشربت مرة أخري عليك العودة وإلتقاط رقاقة أخري |
Öğrenci birliğine katıldım sonra çok fazla bira içtim... ve tipik eşcinsel şakaları yaptım. | Open Subtitles | إنضممت لمجموعة من المستقيمين وشربت الكثير من البيرة وكنت أختلق بعض النكت عن الشواذ |
Onunla erişte yemek için oturduğumda 'Ölme seni piç' diye düşünecekken, ...yerine biraz su içtim. | Open Subtitles | بينما كنت جالسةأتناول النودلز معه كنت أفكر, لا تموت أيها الوغد وشربت بعض الماء بدلا من قول ذلك. |
Akşam omzum için ağrı kesici almıştım. Üzerine şarap içtim. | Open Subtitles | ليلة امس اخذت مسكناً لكتفي وشربت بعض الخمر |
Birazcık fazla içtim ama araba kullanmadım. | Open Subtitles | وشربت المزيد ولكن من دون قيادة للسيّارة. |
Dün gece içkilerden sonra, partiyi... partiyi eve taşıdım ve bir başıma yarım şişe Black Label içtim. | Open Subtitles | بعد ليلتنا الماضية في الحانة،قمت بحفلة في المنزل لنفسي، وشربت نصف قنينة بلاك ليبل |
Bir içki daha içelim dedik, onu da içtim. | Open Subtitles | قلت أننا سنشرب كأساً آخر, وشربت كأساً آخر |
Yemeğimden yedin, şarabımdan içtin,ve anlaşılan bu sana yetmemiş. | Open Subtitles | لقد اكلت من طعامى وشربت من نبيذى ولكنذلك لم يكن كافىً لك،و ليس اهذا فقط |
Kafeteryada verdikleri yemeği yedin ve kahveyi mi içtin? | Open Subtitles | وأكلت الطعام في الكافتيريا وشربت القهوة التي قدموها لك |
Hiç aynı zamanda işerken, bira içtin mi? | Open Subtitles | هل تبولت يوماً وشربت البيرة في آن واحد؟ |
Evet, kızlar dans etti, içti ve gölde yüzdü! | Open Subtitles | نعم، المراة رقصت وشربت.. و سبحت في البحيرة. |
Başladığımdan beri 2000 mil yürümüş ve 1095 kahve içmiş olmalıyım. | Open Subtitles | منذ عملي هنا لأبد وانني مشيت 2000 ميل وشربت 1098 كوب قهوة |
Cavaraggio ile yemek yemiştim ve çok fazla şarap içmiştim. | Open Subtitles | تناولت العشاء مع كاريفجون وشربت الكثير من النبيذ. |
Deli gibi davranıp sarhoş oldum, çünkü bütün hayatın boyunca seni büyüttüm. | Open Subtitles | أصبحت مجنون وشربت كثيراً لأني ربيتك طوال عمري |
Ve eğer hata yapıp tekrar içersen geri dönüp başka bir yonga almalısın. | Open Subtitles | ...وإن أخطئت وشربت مرة أخري عليك العودة وإلتقاط رقاقة أخري |
Belli ki iyi giderken kötüleşen bir gün geçirmişsin ve içkiyi biraz fazla kaçırmışsın. | Open Subtitles | من الواضح أن يومك بدأ يسيرًا وانتهى عسيرًا، وشربت كثيرًا. |