"وشكل" - Translation from Arabic to Turkish

    • şekli
        
    • ve şekline
        
    • şeklini ve
        
    • ve şeklini
        
    Bir çeşit eğlence şekli, bir nevi sanat tarzı, ve sahip olma gururu. TED وتعتبر شكل من اشكال الترفيه وشكل من اشكال الفن وفخر للمالك
    Yürüyüşünüz ve bileğinizin şekli hem orta hem de yan ayak bileği kemiğinizde çatlaklar olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مشيتك وشكل كاحلك يُشيران إلي أنّك عانيت كسور مضاعفة بالكعب الإنسي و الوحشي
    Ve daha özelde, tatbikî İslam, takipçilerinden dünyanın boyut ve şekline dair çok net bir fikir talep ediyordu. Open Subtitles ،وبشكل أكثر تحديداً تتطلب العبادة الإسلامية أن يفهم أتباعه بوضوح حجم وشكل العالم
    Bu anahtarın boyut ve şekline bakarsak, bence bir kasanın anahtarı bu. Open Subtitles أستنتج من حجم وشكل هذا المُفتاح أنّه يفتح خزينة مُؤجّرة.
    Yaptığımız şey ona formunu, şeklini ve hatlarını vermek, böylece yeniden başlayabilir. TED نحن فقط نعطيها تكوين وشكل وملامح التي كانت لها لتبدأ بها.
    Tayvan'da bir kaligrafın kızı olarak büyürken en değerli hatıralarımdan biri annemin bana Çince karakterlerin güzelliğini şeklini ve formunu göstermesiydi. TED خلال نشأتي في تايوان كإبنة خطاط كان من بين الذكريات العزيزة على قلبي عندما كانت والدتي تريني جمال وشكل وتكوين الحروف الصينية.
    Einstein'ın genel görecelik kavramı öylesine... derin ve güzeldir ki evrenin kendi yapısını... ve şeklini açıklamaktadır. Open Subtitles نظرية النسبية العامة لــ "آينشتاين" هي عميقة جداً وجميلة جداً لقد تسنى لها وصف بنية وشكل الكون نفسه.
    Mikrodalga arkaplan dalgalanmalarının şekli ve boyutuna çalışarak gölün veya erken dönem evrenin kompozisyonundan sonuç çıkarabiliriz. Open Subtitles بدراسة حجم وشكل الموجات التي تأتي إلينا ونستطيع الاستدلال لتكوين البحيرة أو الكون في بدايته
    Yaranın boyutu ve şekli bowling topuyla öldürüldüğünü gösteriyor. Open Subtitles إن حجم وشكل الإصابة يدل على أنهُ قُتل بكرة بولنغ
    Tıpkı saç rengi, burun şekli gibi bu bana kodlanmıştı. Open Subtitles كلون شعري وشكل أنفي كان ذلك مشفراً في جيناتي
    Ortaya çıkan, bu düğümün bir sağlam şekli bir de zayıf şekli var, ve bize zayıf olanı öğretilmiş. Ve nasıl yapıldığını anlatacağım. TED كما يتضح الآن، هناك شكل قوي وشكل ضعيف من هذه الربطة ونحن تم تعليمنا كيفية ربط الشكل الضعيف. وهذه هي الطريقة في معرفة ذلك.
    Bu masanın çalışma şekli önemli, dokunmatik olduğu için tıpkı laboratuvarda diseksiyon yapıldığı gibi ya da bir cerrahin hasta üzerinde çalıştığı gibi bu masada çalışabilirsiniz. TED وشكل الطاولة مهم، ونظرا لأنها تفاعلية باللمس، تماما مثل طريقة التشريح في المختبر، وعلاوة على ذلك، مجرد وسيلة للطبيب الجراح للعمل على المريض يمكنك حرفيا التفاعل مع طاولتك.
    Hayır, burada kasıt var. Yaranın büyüklüğü ve şekline göre ona bir şeyle vurulmuş, bir nesneyle. Open Subtitles لا، كانت هناك نية هنا حجم وشكل الجرح...
    Kaburganızdan kıkırdak alıp onu diğer kulağınızın boyut ve şekline tıpatıp uyduracağız. Open Subtitles نفس حجم وشكل أذنك المفقودة.
    Einstein denklemi bu halkanın şeklini ve büyüklüğünü tahmin eder, bu sebeple bunun resmini çekmek sadece mükemmel olmayacak, ayrıca denklemin, kara delikteki olağanüstü durumlarda geçerliliğinin doğrulanmasına yardım edecektir. TED تنبأت معادلات آينشتاين بحجم وشكل تلك الحلقات، لذا التقاط صور لها لن يكون مذهلًا فقط، لكن سيكون برهاناً على أنّ تلك المعادلات صحيحة حتى في الظروف المتطرفة التي توجد بقرب الثقب الأسود.
    Onları ölçerek, Chili'nin kafatasına vuran cismin boyut ve şeklini anlayabilirsiniz. Open Subtitles بحسابها، قد تكون قادراً على تحديد حجم وشكل الأداة التي ضربت جمجمة (تشيلي).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more