Her neyse, broş çalındı ve arkadaşım Onu bana göstermekten dolayı kovuldu. | Open Subtitles | على أية حال، يُسرق الدبوس، وصديقتي تُطرد لعرضها الدبوس إلي |
Ben ve arkadaşım Bayan Otis, Whistle Stop'tan geliyoruz. | Open Subtitles | انا وصديقتي,مداد اوتيس اتينا من whistle stop |
Sonunda, kız arkadaşım baş düşmanım baş düşmanım, en iyi arkadaşım ...ve en iyi arkadaşım, kız arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لذا في النهاية, عشيقتي أصبحت عدوّتي اللدودة عدوّي اللدود أصبح صديقي المفضّل وصديقتي المفضّلة أصبحت عشيقتي |
Hey, kız arkadaşım ve ben sevişmek üzereyiz, buraya gelip izlemek ister misiniz? | Open Subtitles | أنا وصديقتي على وشك الجنس هل تريدون المشاهدة ؟ |
Şey, geçen gece, Kız arkadaşımla ben... Şey yapmayı denedik... | Open Subtitles | حسنا , ذات ليله انا وصديقتي حاولنا ان , اتعلم |
...ve arkadaşım Claire ise bir Pafini (tamamlanmamış) tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | وصديقتي كلير هي "بافيني", (Pas fini= الـ بافيني غير المكتمل) مثلي. |
En az bir kişi öldü ve arkadaşım Anna'nın peşindeler. | Open Subtitles | هناك شخص واحد مات على الأقل وصديقتي (آنا) تتم مطاردتها |
Devam et. Neyse, okul çıkışıydı ve arkadaşım Latrice, | Open Subtitles | بأي حال, لقد كانت القبلة بعد المدرسة وصديقتي (لاتريس) |
kız arkadaşım ve ben henüz ayrıldık ve itiraf etmeliyim ki rahatladım. | Open Subtitles | أنا وصديقتي إنفصلنا مؤخرا و علي أن أقول بأني تحررت |
Bak, adamım, onun karısı öldürüldü ve kız arkadaşım kayıp. | Open Subtitles | اسمع, يارجل, زوجته تم قتلها وصديقتي مفقودة |
Ailem boşanıyor, ve, ah, kız arkadaşım bunu önemsemiyor, ve diğer herkes benim ezik olduğumu düşünüyor, yani durumum pek iç açıcı değil. | Open Subtitles | وصديقتي لاتفهم ذلك والبقية يظنون انني مجرد فاشل لذا فقط انها تبدو صعبة |
Kız arkadaşımla gizlice odama çıkar ve kafaları çekerdik. | Open Subtitles | كنت أنا وصديقتي نتسلل إلى غرفتي ونتعاطى المخدرات |
Benimle ve Kız arkadaşımla öpüşebilirsin. Affedersiniz. | Open Subtitles | بإمكانك ملاطفتي أنا وصديقتي الحميمة عذراً |
Ben de şu an Kız arkadaşımla zor bir dönemden geçiyoruz. | Open Subtitles | أنا وصديقتي نمرّ بأوقات عصيبةٍ في علاقتنا حاليّاً. |
"Eşyalarım, sevgilim nerede, bu gazeteleri de kim kesti?" | Open Subtitles | أين أغراضي وصديقتي ؟ ومن الذي قطع كل هذه الصحف ؟ |
Bir arkadaşıma birlikte dışarı çıkacağımıza söz verdim. | Open Subtitles | لكن أنا وصديقتي خططنا لزيارة المعبد للمرة الأولى هذه السنة الجديدة |
Sanırım oda arkadaşımı, annemi ve sevgilimi aynı gün vuracak kadar yürekli değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنا عِنْدي جرأة لقتل شريكِ شقّتي، أُمّي وصديقتي كُلّ في نفس المساء. |
O benim hayatımın aşkı, o benim en iyi arkadaşım, o benim ruh eşim. | TED | إنها حقًا حب حياتي، وصديقتي المفضلة، إنها توأم روحي. |
Eski sevgilim ve dostumu öğrendiğimde, aslına bakılırsa, garip bir şekilde sakindim. | Open Subtitles | إذًا عندما علمت بشأن حبيبي السابق وصديقتي المقربة كنت هادئة بشكل غريب بإعتبار تلك الحقيقة |